Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nagihan Filiz

Sabitlenmiş gönderi
"Çok pahalı ödedim, inanmanın bedelini."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
Özgürlüğü elde edemeyen insan hayatın tüm derin ve sonsuz hazlarını kaçırır.
Schopenhauer'in çalışmalarında bulacağımız yegâne argümanlar:
1- Karakter geliştirilebilir olsaydı "insan gençlerden çok yaşlılarda daha fazla erdem bulunurdu" ki olay bu değil. 2- Kendisinin kötü olduğu insana bir kez gösterilince sonsuza dek güvenimizi kaybeder ki bu da hepimizin karakterinin değiştirilemez olduğunu kanıtlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kant'a göre karakterimizi dünyada seçiyoruz ve seçimimizden geri dönüş yok. Zaman ve mekan dünyasına bir kez "indiğimizde" karakterlerimiz ve dolayısıyla iradelerimiz ufacık bir şekilde bile bir değişime uğramadan olduğu gibi kalırlar.
Ayrıca modern yaşamın şartlarının manevi hayatımızı hiçliğe indirgediğini ve zihinsel dağınıklığımızı artık bastıramayacağımız bir noktaya getirdiğini unutmamalıyız. İletişimin kolaylaşması, seyahatlerin sıklığı, dağlara çıkma ya da denize gitme alışkanlığı düşüncelerimizi dağıtan şeyler. Okumaya bile vakit olmuyor. Bir insan hem heyecan dolu hem de aynı zamanda boş bir yaşam sürüyor.
Reklam
Kişinin ilgisinin dağınık olmasının büyük dezavantajı, hiçbir izlenimin kalıcı olmak için yeterince zamanı olmamasıdır.
Bu dünyada biraz zorluk çekmeden mutlu olunmaz. Tüm mutluluklar biraz çaba ister.
Öğrencilerin en büyük düşmanı isteksizliktir, genç bir insanın tüm hareketlerinde kendisini gösteren "zihinsel bir zafiyettir."
İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatlarını mümkün olduğunca az düşünerek geçiriyor.
Tutkular gelip geçicidir, ne kadar şiddetli olurlarsa süreleri de o kadar kısa olur.
Reklam
Tüm başarısızlıklarımızın ve neredeyse tüm talihsizliklerimizin tek bir sebebi var. Bu da irademizin zayıflığıdır ve kendisini özellikle sürekli çabalamamız gereken durumlarda gösterir.
Özgürlük, kişinin hayatın gerçeklerine olan kişisel tutumunun içselleştirilmesidir.
Yaşadığımız çağ zihinsel bir huzursuzluğa neden olmaktadır. Ne dogmalarda ne de kurumlarda zihin için gereken huzur bulunamıyor.
Sert bir mücadeleyle özgürlüğümüzü kazanmadığımız sürece asla özgür olamayacağımız son derece aşikardır.
Sadece özgür olduğumuza inanarak özgürlüğümüzün sınırlarını asla bilemeyiz.
Ancak harekete geçmemiz gerektiğinde konuşmanın pek bir önemi yoktur.
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.