Söz, yüzlerce şiirden, söyledikçe incinip sustukça karararak Ağu'ya gelecekti; bu nasıl yıkıcı dünya, nasıl yakıcı bir sezgiymiş, öğrenecektik: "Söylesek kendini çoğaltacak/ güzel sözlerimiz/ hak etmiyor kimse/ onları geriye itiyoruz/ kurak, daha kurak daha kurak/ ötekiler daha kara ağzımızda/ kendi dilimizle ağulanıyoruz"
(Kuş Uçsa Gölge Kalır)