Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazikenur Çorbacıoğlu

Nazikenur Çorbacıoğlu
@Nazikeenur
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Lisans
1 Şubat 2000
33 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Reklam
Gerçekte hiçbir sınır söz konusu değildir.Gerçek sınırlar kafamızda bulunur.
Doğru, yalnız hayalle geçiniyorum; ben yalnız hayal kuruyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanzimat romanının Paul ve Virginie okuyan kahramanları, yabancı telkinden uzakta yaşanmış bu doğal aşka özendiklerinde, tam da başkasının doğallığına imrendiklerinden, yabancı telkine kapılmış oluyorlardır çoktan.
-Çocuklar, ben anladım bu vicdan azabı denilen şeyi. Hiçkimse kendisininkini hatırlamıyor. Herkes, başkalarının çekmesi gereken vicdan azabını biliyor.
Reklam
Okula gitmiş olsaydı, o da bütün babalar gibi, sınıfının hep birincisi olduğunu söyleyecekti bana elbet...
YAŞADIĞIM Uzun geceleri yaşadım Yaşamın bir döneminde O uzun dönemde Bir uzun gece Yaşamını yaşadım. Güneşli günleri yaşadım Okuduğum bir kitapta Yaşadım bir kitapta Okuduğum günleri Güneşli, Aşk yataklarını da yaşadım -Herkes gibi- Etimde kanımda kemiğimde Yaşadım kemiğimde yataklarını Kanımda yatakları Etimde yataklarını Aşkın.
Duyuyor musun atışını yüreğimin? Sesini suskunluğumun? Şiirlerin elimin altında ve denizin mavisi gibi yalın ve deniz gibi sonsuz Bir burnu dönüyoruz Denizle gökyüzü arasında kalmış şarap rengi kayalar karşılıyor bizi.
Soru
Mutluluk mu? Bilmiyorum. Aşk mı? Bilmiyorum. Umut mu? Bilmiyorum. Gidenin geri dönüşü mü? Bilmiyorum. Bir kanat çırpışıyla uzaklaştırdı Kara bulutları İki kırlangıç. Mavilik onun yerini alan Martıyla geldi. Sonra Bir güvercin uçtu.
Reklam
Gece çöküyor. Sabalı uyanışlarını Sevmeyen sen Hazırlan Karanlık derin ve ılık bir aynada seyredeceksin birazdan kendini. Yalnız düşlerinin ile düşüşlerinin tabirnamesi bende. Bunu unutma.
Arada
Yitmek de var kalmak da uzayan çölümde denizin. Ya da yeşilliğinde gür bir ormanım. Benim gönlüm Bir kaktüsle ulu bir çınar arasında sıkışık.
SİS Sis çöküyor / Bu mevsimin kaçıncı sisi? / Karşı kıyıların tepeleri Ve denizdeki balıkçılar Görünmez oldular. Deniz, ölü bir göl. Çan sesleri örtüyor Balıkların sesini. / Ansıyan var mı En son ne zaman duymuştuk Kırlangıçların, hanilerin yunusların nefesini? /
Yıkma beni. Bu benim kaçıncı kez serilip doğruluşum. Kaçıncı kez, tam oluyor derken yaya kalışım... Şimdi artık tam olmuşken, yapmayın bunu bana. Sonunu getireyim.
Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar. Bize neler yasak, şunlar bunlar. İşte bu yasakları, bu haramları televizyonun bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidini, barını, umumhanesini, meyhanesini ve biz oturur Müslümanlığımızla, karımız kızımızla onu seyrederiz. Ve sonra deriz ki, nasıl oluyor da mukaddesâtımız elden giderken, bize vururlarken ses etmez, vurana vurmayız. Düşünün bakalım televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslüman da değil cihad etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?
83 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.