Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serap

Serap
@Nedamet12
Nasil duyarlarsa öyle anlarlar seni.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ahhh kadınlar! Ahh doğdukları günden itibaren yok sayılan, küçümsenen, sadece kendi işleri için kullanılan kadınlar. Virgina Woolf da değindiği yüzyıllardir süre gelen bu mücadele var olmaya çalışmak var olmak için defalarca mücadele veren savaşan kadınlar 26 yaşındayım ama bitmedi mücadelem kimin bitti ki mücadelesi bu konu o kadar derin o kadar farklı bir konu ki binlerce kitap yazilan ama hala anlaşılmayan bir konu. Virginia wolf ince ince işlediği bu konu yüzyıllar öncesinde kadınların vasıf olarak çok kucumsendigiyle başlayıp konuyu yazmaya getirmiştir. Kadinalara yazmak için fırsat tanınmadığı Biz ise her şeyi bir üniversite kampüsünde genç bir kızın düşüncelerini okuyarak öğreniyoruz. Shakespeare için hayali bir kız kardeş yaratmıştı ve olsaydı ona ne olacağını anlatıyordu. Kızın ağabeyi kadar yetenekli olduğu, ancak etrafındaki insanların bunu görmek istemediği hakkında kurgusal bir hikâye yaratmıştı. Jane Austen ve Charlotte Brontë’nin neden Savaş ve Barış’ı yazamadıklarını sorguluyordu. Kadın sadece bir et parçası değildi. Namus ve ahlak kavramları tek bir kadın için geçerli değildi. Kız ve kadın diye başka bir tip varmış gibi ayrılmamalıdır. Bir kadın sadece bir kadındır 16 yüzyılda şiir yeteneği ile doğmuş bir kadın mutsuz bir kadındır kendisiyle kavgalı bir kadındi yaşamın tüm şartları kendi içgüdülerinin tümü akıldakileri özgür bırakmak için gerekli ruh haline düşmandı Bu kitabı ilk okuduğumda çok anlayamadım tekrar tekrar okumak zorunda kaldım o kadar ince islemiski sakin ve çok çalışan kendini geliştiren bir beyne ihtiyacı var muhsetem bir kitap
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Töz Yayınları · 202137,9bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İncelemem
Öncelikle çok severek okuduğum bir kitap olmadı. Ama alanınız sosyoloji veya psikoloji ise belki hoşunuza gidebilir. Dili güzel betimlemeler yerinde, akıcı diyebilirim ilk başları için. Gustave le bon Fransız sosyolog antropolog olarak bilinir tıp eğitim almasına rağmen sosyolojiye yönelmiştir Devrimlerden ve bilhassa Fransız devriminden nefret eden Le Bon her türlü topluluk gibi temsil işlevi gören meclislerin de kitle psikolojisini yansıtan bir "kalabalık" olduğunu savunuyordu Kitabına yansıdığı gibi kalabalık yani kitleler zihinsel olarak akılsal olarak işlevini kaybettiğini açıklar Bir başlarına alamayacakları kararları ya da uygun bulmadıkları düşünceleri kitle olarak da rahat yapabildiklerini kişi bu davranışını yaptığında bireysel olarak değil aslında kitlenin yaptığını düşünerek hareket eder bu da ona cesaret verir Bireysellikten çıkıp topluluğa girdiğin de bireyin duygu ve düşünceleri kitle ile aynı yöne doğru ilerler.(syf21) Dile getirilen şüphe anında su götürmez bir gerçekliğe dönüşür (syf41) Eylemlerimizin arkasındaki bariz sebeplerin arkasında muhakkak itiraf edemediğimiz sebepler mevcuttur(24) Sadece romandaki kahramanlar hayatları boyunca değişmez karaktere sahiptirler karakterin görünürdeki istikrarı yalnız çevrenin istikrarı ile doğru orantılı Buna benzer çarpıcı cümleler kurmuştur.
Kitleler Psikolojisi
Kitleler PsikolojisiGustave Le Bon · Karbon Kitaplar · 20203,714 okunma
86 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeş
Kitabı büyük hevesle almıştım. Yorumlara baktıktan sonra okumaya karar verdim. E tabiki insanlarin her kitapta bulduğu farklıdır yani ben kitabı beğenmedim olaylar kopuk geldi bana. Karakterle gelirsek hep bir karamsarlik sezdim kitabı okurken hangisnin yerine kendimi koyacağımi bilemedim bu nednele çok karmaşık geldi hepsi hemen bitirdim ama bitirmek için çok sabirsizlandim
Üç Kız Kardeş
Üç Kız KardeşAnton Çehov · Kapra Yayıncılık · 20217,5bin okunma