Hayatın “al gülüm ver gülüm” hesabıyla işlediğini sanarız. Sevdiğimiz insanlara haddinden fazla değer verdiğimizde, merhamet ettiğimizde, onlarca aşağılık muameleye rağmen karşılarında eğilip büküldüğümüzde, karşılarında hüngür hüngür ağladığımızda karşılığını alacağımızı sanıyoruz.
Kendimizi çöp gibi gösterip de çiçek muamelesi beklememizin en
dünyada
nerede olursa olsun dünyada
senin umarsız gözlerin
kanlı bir avuç zehir
bir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelir
ya da
senin umarsız gözlerin
mahzun eşkiya ateşleridir
tutuşur rüzgarlı bayırlarda
acılar kaldıysa dünden bugüne
elbet sorulacak bir hesap vardır.
ve hüznü, bir kirmen gibi eğirip yükleyip türküleri tuza ve yüne
ve ilkyazı bir garib efsane
diye söyleyenler, yaşatanlardır.