Hiçbirimiz tek bir şey değiliz. Biz tek boyutlu yaratıklar değiliz; sonsuz çeşitlilikteki arketiplerin zengin birleşimleriyiz. Her birimizin kısmen kahraman, kısmen korkak, kısmen ebeveyn, kısmen çocuk, kısmen aziz, kısmen hırsızız. İçimideki bu büyük arketip motiflerini belirlemeyi, her birine geçerli bir insan özelliği olarak saygı duymayı ,her birinin enerjisini yapıcı bir şekilde yaşamayı öğrenerek iç çalışmasını büyük bir ruh yolculuğu haline getiririz.
Çoğu kez kahvemizi içmek için, gazete okumak için , yemek yemek için veya kavga etmek için bile aynı köşeyi, aynı koltuğu veya aynı masa arkasını seçtiğimizin acaba farkında mıyız?
Eğer bizde olanların doğruluğu her zaman ruhtaysa, ruh ölümsüz olabilir, şimdi bilmediğini, ki bu hatırlanmayandır, cesaretli olarak aramaya ve hatırlamaya başlamak gerekir değil mi?
Eğer insan olduğu ve olmadığı zamanda , onda doğru fikirler varsa, sorgulamayla canlandırıp bilgi haline geliyorlarsa, onun ruhu her zaman öğrenmiş olacak değil mi?