Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Neslihan
Neslihan
@Neslihnn
Öğrenci
Yıldız Teknik Üniversitesi
29 Aralık
57 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Hitabet gücü yüksek ve anlatımı güçlü Rus bir papaz olan Grigory Petrov, din dışında da vaazlar veren ve halk tarafından sevilen bir yazardır. Ülkenin farklı bölgelerinde verdiği vaazlarında toplum olarak ilerlemenin halkın elinde olduğunu ve bunu da eğitimle başarabileceklerini vurgular. Finlandiya’daki kalkınmayı, gelişmeyi de yaşamının son dönemlerinde yazdığı kitabında büyük bir hayranlıkla anlatır. Finlandiya’daki bu değişimi kendi gözlemleriyle dile getirir.
Petrov kitabında bataklıklar ülkesinin “Beyaz Zambaklar Ülkesi”ne dönüşünden söz eder. Yokluğa, elverişsiz doğa koşullarına ve bütün imkansızlıklara rağmen Snelman önderliğinde her meslekten insanın büyük bir dayanışma örneği göstererek ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için verdikleri mücadeleyi anlatır. Eğitimden sağlığa, kültürden bilime, ekonomiden askeriyeye hatta spora kadar birçok alanda değişim yaşanır. Snelman gittiği her yerde konuştuğu herkese ülkenin refahı için, eğitim seviyesinin yükselmesi için, kimsenin aşağılanmaması ve hor görülmemesi için yapılması gerekenleri anlatır.
Kitapta toplumun kalkınması için toplumu oluşturan tüm bireylerin çabalaması gerektiği vurgulanır. Biz öğretmenler de meslek hayatımız boyunca hayatına dokunduğumuz çocukların her yönden iyi bir eğitim alabilmeleri için çabalamalıyız. Geleceğin toplumu inşa edilirken yetiştirdiğimiz çocukların iyi eğitilmiş, kültürlü, bilinçli bireyler olmalarını sağlamalıyız.
Ivan Illich endüstriyel toplumu en esaslı eleştiren düşünürlerin başında geliyor. Okulsuz toplum kitabında okulun aslında hangi amaçlara yönelik kullanıldığını, aslında neden olmaması gerektiğini bazı başlıklar altında anlatmış. Illich okulu bir sektör olarak, belli kesimlerin bazı çıkarlarını koruyan bir dünya olarak resmetmiş. Okulu adeta statükonun korunması için ortaya koyulmuş bir sistemler bütünü ya da bir araç olarak değerlendirmiş.
Illich okulların faydasız olduğunu değil okulların bizzat zarar olduğunu söylüyor. Bunu da şöyle açıklıyor: Okulun belli bir müfredatı var. Bu müfredat doğrultusunda okulların belli, sabit bir eğitim vermesi gerekiyor. Ama öğrencilerin ilgileri, ihtiyaçları yetenekleri vardır. Bu müfredat doğrultusunda gidildiği için bu çocukların yetenekleri, ilgileri öğrenmek istedikleri tamamen yok sayılır diyor. Çocuğun bir yeteneği varsa bunu gerçekleştirilmesine yönelik okul bir engel olur diyor.
Kitaptan yaptığım çıkarımlar doğrultusunda okul kurumunun kaldırılmasındansa ezberci sistemin yok olması gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarımıza dayatılarak, belli deneyimlerden mahrum bırakılarak, kısıtlanarak verilen bir eğitim yerine yine okulda; çocuklarımızın ilgilerine, yeteneklerine, meraklarına göre daha çok deneyimlemelerini sağlayarak, hareket alanlarını kısıtlanmadan, daha özgür, daha pozitif bir yaklaşımla hayatın içinde bir eğitim verilirse çağımıza çok daha gerçekçi bir çözüm getireceğimize inanıyorum.
Başarı konusunda belli düşünce biçimlerini tercih ediyoruz. “Kendini yoktan inşa eden insan”, “tırnaklarıyla kazıyarak başarıya ulaşan insan” hikayeleri dinlemeye odaklanıyoruz. Genellikle diğer faktörleri bile isteye görmezden geliyoruz. Tam bu yüzden yazarın perspektifi beni en çok etkileyen şey oldu. Yazar daha kitabın başında başarıyı anlayabilmek için bireyin ötesine bakmamız gerektiğini söylüyor. Başarıyı tek bir şey ile anlamlandırmayı doğru bulmuyor. Başarılı insanların çevrelerine, geçmişlerine bakıyor; yaşamlarını inceliyor. Yazar başarının hikayesinin göründüğünden çok daha çeşitli ve çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Çalışma ve çabanın olmazsa olmaz olmasının yanı sıra genlerin, doğduğumuz yılın, doğduğumuz ayın, bulunduğumuz toplumun başarımıza etkisini anlatıyor. Bazen aynı şeyleri tekrarlıyormuş gibi hissettirse de çok farklı bilgilerle bilgi dağarcığımızı genişletiyor. Okunması gereken güzel bir kitap.
