XX. yüzyıl insanının içine düştüğü yabancılaşmanın anlatıldığı kitaptır. insanın bir türlü ele geçiremediği "anlam" kavramının sürekli aranışı, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşu, topluma yabancı duran kahramanın çevresiyle ve toplumla arasındaki çatışmayı anlatan roman, arkasındaki asıl gücü derin ve suskun acıdan almaktadır.
Umarsız bir adamın ağzından dökülen, hayata dair sarsıcı detaylar içeren cümleler. bir yandan kayıtsızlığın en sert halini yaşatırken okuyucuya, aynı anda muhteşem tasvirleri birden bire karşısına çıkarıp afallatıyor camus. hayatı dümdüz algılayan, herhangi bir hisse sahip değilmiş gibi görünen bir adamdan şaşılacak derecede kuvvetli ve etkileyici yaşama dair anlar; flu, ağır, nemli bir ruh halindeki okuyucuya kesif hisler tattırıyor.