Birçok kez yarıda bıraktığım bir kitaptı. Ruhsal düşünceler anlama açısından beni bir hayli zorladı. İlk iki bölüm bu şekilde ilerliyor. Fakat son olan 3. bölüm, yazara yaraşır bir biçimde ilerledi. Gayet akıcı ve hüzünlü bir bölümdü benim için. Gelelim içeriğe. İsminden de anlaşıldığı gibi bir aşk romanı. Fakat ben, daha önce hiç bu kadar gerçek bir aşk okumamıştım. Genel de güzel biter bu kitaplar ya da dehşetli, çok uç bir olayla sonlanır. Ama bu kitap, yalnızca aşkı değil hayatı da gerçekleriyle önümüze koyuyor. En başta da dediğim gibi ilk iki bölüm beni sıktı çünkü gerçek olamayacak kadar temiz bir ikili vardı karşımda. Son bölüm ise ruhların gizlerini ortaya döktü. Bir diğer yönüyle de sosyal bir roman. Dönemin Fransa'sı, krallıklar, fakirlik, hastalıklar, İngiltere'ye olan tutum ve daha pek çok şey hakkında da eleştiri var. Ben beğendim, bana çok şeyler kattığını düşünüyorum. Kesinlikle okunması gereken bir eser.