İncelememe kitabı okumanın epey zor olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Okumanın zorluğu cümlelerin karmaşıklığından ya da derinliğinden değil de, kurgunun biçiminden kaynaklı.
Kitapla ilk Barış Bıçakçı’nın Seyrek Yağmur kitabında karşılaşmıştım, o zamandan beri okumak istediğim bir kitaptı. 9 yılda tamamlanan bu kitapta geçen olaylar 1
Şu an bu kitabı okumaktayım ve yarılamış bulunuyorum. Fakat şunu anlayamadım; yazar neden çevrilmesini istememiş ki o cümlelerin? Sonuçta kendi imkanımla çevirmekteyim ve konuyu destekleyecek şeyler de değiller, sadece zaman kaybettiriyorlar okurken. Bilemiyorum, kitabın tutmasının(yani ünlü yazarlar arasında) tek sebebi çok farklı bir üslupla yazılmış olmasından kaynaklı bence. Yazar da alkolik olduğundan, galiba yaşamını güzel yansıtmış ama bu kitabı okumak tam bir çileye dönüştü maalesef. :) incelemeniz için de teşekkürler.