Ahmed Öksüz

Bu gece hiç o romantik aşk sözlerinden edesim yok. Bir aptal gibi duvarı izliyorum saatlerdir. Göğüsümün az altında bir eksiklik var. Ne ağrı yapıyor artık, ne de sancı. Hiç ağlamıyorum mesela. Gözümün altında bir damla var hep akacak gibi. Dümdüz konuşamıyorum yine, senden bahsederken dilim hep gösterişli, pek edepli, yalın kelimelerle telaffuz edemiyorum adını. Her şeyi hazmettim de cancağzım senin o soğuk ellerin, onlar sade benim avuçlarımda ısınırdı. Şimdi ısınmazlarsa çok fena. Başka avuçta ısınırsa daha fena. Sen Jio masallarındaki mutlu sona ben de Martin ile denizin derinliklerine….

Ahmed Öksüz

Mona Rosanın öldüğü ay ben her şeyden habersiz Mona Rosa dedim bir dünya güzeline. Seneler sonra Sezai Karakoç vefat etti. Mona Rosanın gidişinden üç gün sonra. O gün idrak ettim. Mona Rosa Sezai Karakoç yaşadığı müddetçe yaşadı. Ne daha evvelden öldü ne de sonrasında var olması mümkün.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Ahmed Öksüz

İstemediğim, beni haketmeyen ne kadar insan varsa hepsini çıkardım hayatımdan. Şimdi mutlumusun diye sorarsanız eğer, ölesiye yalnızım…

Ahmed Öksüz

- Oysa çok zor değil beni anlamak. Her zaman dilim dönmüyordu belki. Belki her konuştuğum farklı bir zihinden çıkmış gibi dağınıktı. Tanıması anlaşılması kolay değildi. Fakat anlaşılır olmayı denedim. Sırf anlayasınız diye Kitaplar hediye ettim. İçinde beni görmediniz. Ben dargınım diyemediğim için pek çok cümlenin altı çiziliydi. Altını çizdiğim cümleleri beğenmekle yetindimiz. Dayanamadım en sonunda bir kitap yazdım. Okuması gerekenler okumadı, okuyanlar da yine beni anlamadı. Şimi kalkıp bir anda, bir çırpıda, bir kaç cümleyle benim uğruna bir ömür heba ettiklerimi nasıl anlayacaksın. Neyse, kime ne anlatıyorum ki şimdiden gözlerini kaçırmaya başladın. Eminim ki yine beni çok yanlış anladın.