Herkese merhaba,
Kitabı büyük bir istek ve zevk ile, elimden düşürmeden okudum. "1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede, Aydın'ın Nazilli kazâsına yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler". Anlatımın yalınlığı ve katılığı, olaylarının nasıl bir acımasızlık içinde, farklı iktidar ilişkileriyle yüz yüze geliyoruz. İnsan ilişkileri ister istemez egemen toplumsal kesimlerin, ekonomik gücünden olduğu kadar bu güç sayesinde edinilmiş bireysel gücün baskıcı uygulamalarından da etkiliyor. Bunu çokça hissettim okuduğum süre boyunca. Salâhattin Ali okuduğum eserlerinde Taşraya bu kadar gerçekçi, içimizden biri gibi anlattığı için seviyorum. Etrafımızda anlatılan betimlemeler hep canlı, hepimiz azda olsa kendimizde buluyoruz anlatılanları. Herkese tavsiye ederim