Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Okurolmak
Okurolmak
@Okur_olmak_
Bursa
Bursa
129 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Elhamdülillah ki öyle güzel bir dine sahibiz ve bunun için ne kadar şükretsek azdır. Rabbimin katında insan ne kadar da kıymetli. Bizi koruyup gözeten ve asla kendi halimize bırakmayan Allah cc.
Kitapta yazar;
Yediklerimizin akıl ve beden sağlığına nasıl etkisi var muazzam detaylarıyla bize sunuyor.
Helal ve haram gıdanın önemine vurgu yapılıyor.
İslam hukukunda helal gıdaya yönelik genel kurallar ile fıkhî açıdan hayvansal ve bitkisel gıdalar, içecekler, katkı maddeleri ve genetiği değiştirilmiş organizmaları ele almakla birlikte
zararlı gıdaların; İnsana, sağlığa, doğaya etkisi ve etik boyutlarda zarar ve faydalarına işaret etmiş.
Örneğin şu tatlandırıcılar, insan sağlığında telafisi olmayan hasarlara neden olabiliyor. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, böbrek veya doku hastalıklarına sebebiyet verıyor.
Farkında mısınız bilmem ama Türkiye hastalık boyutunda diğer ülkelere göre ön sırada.
Ne yiyip ne içtiğimizi bilmezsek korkarım ki hem ahlaki hem de bedenen çökeceğiz bu bağlamda bilinçlenmek adına kitabı okumanızı tavsiye ederim her ne kadar kitabın dili akademik olsada oldukça akıcı merak uyandırıcıydı.
Rahmet ayında okuduğum, insanı sarıp sarmalayan sıcacık bir kitaptı. Samimiyet kokan, her sayfasında insanı kucaklayan akıllarda iz bırakan bir kitap.
Yazarımız diyor ki;”
Şu ezeli hakikat yine tecelli ediyor: başımıza ne geliyorsa cahilliğimizden geliyor, bize lütfedip bir kitap gönderen yaratıcıyı hakkıyla dinlememekten O’na kulak vermemekten geliyor!
O’nu hakkıyla dinleseydik, hiç başkalarını dinlemeye ihtiyacımız mı kalırdı?” İşte bu yüzden okuyup anlayacağız. Hayatımızın her safhasında Kur’an’ı Kerim’e başvuracağız. Efendimiz’in sünnetlerine tutunacağız.
Sadece Ramazan ayında değil, sonraki zamanlarda da alıp okunacak bir kitap.
Yazarın tespitlerini, nokta atışlarını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Sahabe olan hayranlığım @hilal_celikkol_kara hocalarımızın kalemi ile birleşince ortaya enfes bir eser elde edilmiş.
Bugüne kadar sadece siyer kitaplarından ne okuduysam o kadar bilgim vardı. Lakin bu kitapla ayrıntılı okuduğumda hayranlığım Nirvana’ya ulaştı diyebilirim.
Bilal-î Habeşî’ nin anne ve babasının ülkeleri olan Habeşiştan’da kendi halinde yaşarken, yaşanan tarihi olaylardan sonra ordan oraya savrulup, acı dolu yılların içinde bulmalarıyla başlar herşey.
Siyahi bir köle olan Bilal-î Habeşî, Efendimize olan hayranlığıyla islam ile şerefleniyor. İslamın o çetrefilli yıllarında Müşriklerin bunu duyması ve köleler arasında farklı boyuta gelmesinden korkan müşrikler bunu önlemek için dayanılmaz işkenceler yapıyorlar. Onca işkenceye rağmen Çelik gibi iradesi, azim ve kararlılığı ile dimdik ayakta durup mazlumların kahramanı oluyor. Ona inkar et dediklerinde söylediği tek söz;
Ehad!
Ehad!
Ehad!
“Allah bir!” diyordu.
Kölelik hayatı hz. Ebubekir’in onu satın alıp azad etmesi ile son buldu.
İslamın yayılması ile insanları tek çatı altında namaza davet için, Abdulllah b. Zeyd’in rüyasında gördüğü ezanı Hz.Bilal’e öğretti ve ilk ezanı okudu.
Efendimize olan sadakati ve hizmetleri vefatına kadar devam etti.
Allah onlardan razı olsun. Binlerce salât ve selam Efendimize ve onun ashâbına olsun.
Şiddetle tavsiye ediyorum. Mutlaka bu güzel eserle tanışın.
Okur Takip Önerileri
Öyle etkili, öyle anlamlı ki; içeriği kısa ama hani okurken insanın içine işler ya öyle bir okuma oldu benim için.
Ramazan’a sayılı günler kala iç muhasebe yapmayı, bu mübarek ayda yapılan ibadetlerin bire bin verildiğinin bilincinde olmayı, kalbi canlandırıcak ve kalpteki imanı arttıracak en büyük araç ve metot olarak Kur’an okumayı gösteriyor.
Evet Kur’an çok okumalıyız. Hatta Ramazan ayı Kur’an mevsimidir. Her günü, her saati Kur’an bizimle olmalıdır. “Lakin niyetimiz kaç defa hatmedeceğimiz olmayacaktır; aksine endişemiz, kaç kez kalbin etkilendiği, derilerin Ürperdiği ve gözlerin yaşardığı olacaktır.” Diyor yazarımız.
Ramazan’a girmeden hedef belirlemeyi,
Kur’an’dan faydalanmayı tam 30 gün olarak, bölüm bölüm bize sunuyor. Soru ve Salih amel başlıklarıyla kalbimizi diri tutacak.
Bu Ramazan; İnşaAllah kalplerin titrediği, tövbe kapısında el açmanın ve Kur’an’nın nuruyla amel ettiğimiz bir fırsat kapısı olsun bizler için..
Rabia’nın ibret dolu hayat hikayesinde; sabrı, duada ısrarcı olmayı, büyüklerimizin öğütlerinin ne kadar kıymetli olduğunu, ilim meclisinde bulunmanın ve kötü arkadaşın yanında bulunmanın insana verdiği o sırayeti bir kez daha anlamış oldum.
Akıcı, bir oturuşta okuyabileceğiniz maneviyat yüklü ibretlik bir kitap.
Yazar öyle güzel özetlemiş ki kitabı doğrusu okuyucuya pek bişey bırakmamış. Yine de iki kelam edelim.
Açıkçası bazı yazarları bilmiyordum bu sayede tanımış, öğrenmiş oldum. Hayata karşı dik duruşlarını okuyunca büyüledi beni diyebilirim.
Bildiklerime gelince eksik yanlarını okuyarak tamamladım. Haa! Yazar vefasızlıktan da bahsediyor haklı olarak. Edebiyata gönül vermiş, ögretisel gücü yüksek kaç yazarımızı anıyoruz sene-i devriyelerinde de şimdi ki gençlik okusun öğrensin.
Mesela; kaçımız biliyor Nuri Pakdil’in, yazmaya başlamadan önce traş olup, abdest alması ve ardından takım elbisesini giyip gravatını takması gibi.
Ya da; çıkışları daima uç seviyelerde olan, gazeteden telif almasına rağmen gazetecilik ahlakini eleştirmesi; “İslamcı Aydın“ olmasına rağmen Türklük bahsini arşıâlâya çıkarması; dostluklarına rağmen patron ve politikacıları-kurumları yerin dibine geçirmesi ile İsmet Özel’i bilir miydik? Yusuf yalnızlığında olan bir adamdı o..
Ya “Bir uyanış selâsı olan: Aliya’yı..
Peki ya! Abdurahman Arslan ne demekti? Bilir misiniz?
Zaman kaybetmeyin okur dostları! Bu kitabı okuyun, Lütfen okuyun, ricamdır okuyun.
Allah Taala, bize sayısız nimetler lütfetmiştir. O’nun bize bahsettiği öyle bir lütüf vardır ki, bu lütüf sayesinde diğer Ümmetlerden ayrı bir yere konulmuşuz.
Peki nedir bu nimet?
Bu, âlemlere rahmet olarak gönderdiği sevgili peygamberimize Ümmet olabilme ayrıcalığıdır.
Elhamdülillah iyi ki Müslümanım.. iyi ki O’nun ümmetiyiz. Kitabı okudukça Efendimizin ahlakına nasıl hayran kalmayayım ki?
Sevginin, muhabbetin, adalet ve tevazu gibi erdemleri okuyoruz. Efendimiz ve sabelerinin ahlakını kendimize nasıl rehber edebiliriz, bunu ayetler ile belirtilmiş.
Dolu dolu bir kitap.. mutlaka okumalısınız.
HZ. Peygamber’den Hayat Dersleri -1-
Âlemlerin rabbi olan Allah’a cc. Hamd, âlemlere rahmet olarak gönderilen kutlu Nebi’ye salât ve selam olsun. O Nebi’nin mübarek ellerinde yetişen tüm sahâbî efendilerimize selam olsun.
Muhammed Emin hocamızın kalemini okumayan kalmasın diyorumda başka bişey demiyorum.
Öyle güçlü, öyle akıcı, öyle anlaşılır anlatımı var ki insan okumalara doyamıyor. Çizmekten okumayı geç bitirdim bile diyebilirim.
Hocamızın Ramazan ayında videolu derslerinden derlenmiş enfes bir kitap..
isteyen kardeşler videolu derslerini izlemek ve dinlemek isterlerse karekodlarından da ulaşabilirler.
Her ders sonunda bir sonraki dersin ödevi verilmiş. Ki daha fazla istıfade edilebilsin.
Sohbet tadında efendimizin kıymetli hayatını, tanınmasına, anlaşılmasına, kavranmasına ve O’nun eşsiz örnekliğini okuyucuya öyle güzel anlatıyor ki.. Bununla birlikte kaynakçalara da genişçe yer veriliyor.
İlkini okumayı nasip eden Rabbime hamdolsun.
Şimdi sıra ikinci kitapta.
Salât ve selam Efendimize ve onun ashâbının üzerine olsun.
Sevgililer sevgilisi peygamberimiz’i örneklerin en güzeli olarak; sevgi, şevkat ve merhamet, Resul- sahabe ilişkilerini ele alan ve daha bir çok alanda konulara yer veren bir eser okudum.
Kitap İki bölüm olarak işleniyor;
Birincisi; Sahabenin Peygamber Anlayışı
İkincisi; Sahabede HZ. peygamber’in Otoritesi
Efendimiz’şn hayatını okumalara doyamıyorum. Her okuduğumda yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum.
Allah ve Resulü’ne inanan liderlik mevkiindeki herkes için Resûl-i Ekrem kendi tecrübeleri ile yol gösteren bir kılavuz, yönetme
ve yönlendirmenin temel prensiplerini ortaya koyan bir öğreticidir.
Ne demişti şair Mehmet Akif İnan;
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür Müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslam diyordu.
Kudüs bilincini anlatan enfes bir kitap. Yaşanan acıları, direnişe sembol olan; Filistinli çocuğun vasiyetini, Hanzala’yı, Muhammed Durre’yi, Rachel Corrie ve vaad.. Bir okusanız içiniz kavrulacak..
Kitap, Fili*tin davasını ve orada yah*di devleti kurma planlarını anlatılıyor. Nasıl sahip çıkacağız, ne yapmalıyız, işin sosyal medya boyutunu maddeler halinde sıralıyor. Kudüs için kıymetli yazarlardan, sanatçılarda, aktivist ve eğitimcilere kadar önemli yazılarında yeraldığını görüyoruz. Sayfa aralarında canımız Kudüs için yazılan bir çok farklı şairlerden şiirleri de okudum. Kudüs için dertlenen ne güzel şiirlerdi…
Kudüs niçin önemlidir? Bunun bilincini çocuklarımıza anlatmak için bu kitabı onlara alıp okutabılırsınız. Anlaşılır ve gayet açık yazılmış
BİR HAYALİN ARDINDA
Ölüm, hayat olmadan bir hiçti. Bir ahenk, ölümü tıpkı Suya atılan taş gibi hayatın üzerine atıyor, ölüm seke seke onun üzerinde ilerliyordu. Ne hayatın içine karışacak seviyede onunla temas kuruyor ne de hızını kaybediyordu. O küçük dokunuşla bile ölüm hayattan çok şeyi alıp götürüyordu.
Yok edici bir hastalığın pençesine düşünceye, ölüm güneş fevkaladeliği ile parlak ve apaçık ortaya çıkıncaya dek ona kimse inanmıyordu. Ölüm, namını çok duyduğumuz ama yüzünü bir türlü görmediğimiz ünlü mafya babaları gibi birden çıkıvermişti yaşamın karşısına.
Sümeyra ve Burak.. İki birbirine aşık ve nişanlı gençler.. Ve yarım kalan hikayeleri. Yaşayabildikleri kadar yaşadılar hayallerini ve sonra ölümün soğuk yüzü ile tanıştı Sümeyra, Burak ise ayrılığın acısını tattı.
Almanya’da yaşayan aynı mahallede yıllarca bırbırınden habersiz büyüyen ve bir kafede tevafuk tanışan, başarılı okul hayatları olan, gezmeyi seven iki sevdalı.. Burak’ın efsane betimlemeleriyle “ölüm sen ne yaman şeymişsin” deyip durdum. Burak anlattıkça gezdikleri her yeri bende gezdim.. Ve sümeyra, Burak için hayallerde ve hatıralarda kalacak ardından bakacaktı.. Buruk bir hikaye.
Yazar kelimeleri adeta dans ettiriyor. Hani çayın yanında kış gecelerinde okutur türden. Severek okudum.
Şöyleşi tadında olan eseri herkes gibi çok merak ediyordum. Nitekim merakıma değdi doğrusu..
okumanın önemine vurgu yapan, okumaktan maksat evrende olan olan herseyi anlamak..
Yusuf Kaplan’ın farklı bakış açısı ve fikirleriyle benim için eşsiz bir okuma oldu..
Yazarın kitaptaki samimi anlatımı öncelikle beni cezbetti. Sayfalarda ilerledikçe bir bakmışım ki sonuna gelmişim. Gerçi baba göre iyi bir kitabın sonu yoktur.
Bir sayfasında; “ kendini yetiştirmek diye bir şey var. Şeklen iyi bir şeye benzeyebiliriz. Dünyamızı kurtarabiliriz. Bir takıma girer ve bizim takımdan olmayanları düşman kabul edebiliriz. Oysa biz Hazreti Ömer’in nasıl dönüştüğünü bilmek zorundayız. Efendimizin (s.a.v) duası üzere bize bağışladı iki Ömer’den biri, Hazreti Ömer’i bilelim.” Diyor. Nasılda manidar bir örneklendirme..
Akıntıya kapıldığımız şu hayatın hengâmesinde, yaşadığımız her ne olursa olsun, telafisinin mümkün olduğunu söylüyor. Yaşadığı anılardan örnekler vererek..
Üçlü serisindeki bu kitapta Emir sultanın hayatını, bir ÂSÂ’ nın dilinden anlatıyor.
Emir Külalin oğlu olan Emir Buhari Peygamber soyundan, asıl adı MUHAMMED ŞEMSEDDİN olan Emir Sultan’ın gizemli sırlarını, hocası SEYYİD MUHAMMED Natta ile olduğu dönemde gördüğü rüyada Efendimizin onu görevlendirdiği ve Bursa’ya gitmesini buyurduğu, Yıldırım Bayezıd han’ın savaş sırasında Emir Sultanında orada gördüğünü, kızı ile evliliğini, Somuncu Baba ile olayını, Ulu camii yapımında ki hikmetli sırları, mübarek zatları bir ÂSÂ ‘nın dilinden lezzet alarak okuyacaksınız.
Ayrıca kitapta Ali Bekir karakterinde olaylar zinciri kitabın sonuna kadar heyecanlı olmasını sağlıyor.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki yazarın, sosyal medyada yaptığı videolardan derlenerek ortaya çıkarmış olduğu bir kitaptır. Takip edenler bilirler hocamızın videolarını.. Bende ilgiyle takip edıyorum.
Kitapta alenin önemini, evlilikte çıkan sorunlarla nasıl başetmeyi, çözüm yollarını anlatıyor.
Sözlü veya nişanlı iken nelere dikkat edilmesini,
Karı-koca ilişkilerine, ebeveynlerin çocuklarına yaklaşımlarını, kayınvalide ve kayınpederin çocuklarının evliliklerine müdahale etmelerinin üzerinde çıkacak veya çıkan olumsuzlukları aktarıyor.
Farkındalığı oluşturmak için, öğrenmenın ve araştırmanın önemini vurguluyor. Toplumsal yaralara şifa olsun diye de çıkan musibetler ve sıkıntılardan kurtulmanın yoklarını kitapta sunuyor, yol gösterıyor.
İlgiyle okudum ve başucu kitaplarımda yerini aldı.
Evlilik çağında olan, evliler, kayınvalide-kayınpeder kısacası tam bir aile kitabıdır. Şiddetle tavsiye ederim.
