Büşra YILDIZ

Büşra YILDIZ
@Okuyananne43
Allah Teâlâ bütün kullarına, Peygamber aleyhisselâma itâat etmeyi, onun sözünden dışarı çıkmamayı emretmiştir. Bunu kolayca anlıyoruz. Fakat akla şu soru geliyor: “İyi ama, Peygamber Efendimiz şu an hayatta değil ki ona itâat edelim! Sözlerini duymuyoruz ki kendisini dinleyelim!” Bu soruya verilecek cevap şudur: Peygamberimiz’in zamanındaki Müslümanların görevi, onun buyruklarını duyunca kendisine itâat etmekti. Onlar da öyle yaptılar. Yanında yüksek sesle bile konuşmadılar. Huzûrunda saygıyla oturdular. Ne emrettiyse, başüstüne dediler. Bize gelince! Evet, Resûlullah Efendimiz hayatta değil, ama onun hadîs-i şerîfleri günümüze sapasağlam gelmiştir. Bizim görevimiz, onun bu hadîs-i şerîflerini okuyup öğrenmek, öğrendiklerimizi de uygulamaktır.
Reklam
Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerîm’de bakınız Peygamber Efendimiz’i nasıl tanıtmıştır: * Peygamberim, insanları Allah’a çağıran bir dâvetçidir; nur saçan bir kandildir.
Hadislere Önem Vermeyenlere İhtar!
Peygamber Efendimiz bizi pek çok konuda uyardı. İleride hadîs-i şerîfleri önemsemeyen bazılarının çıkacağını da şöyle haber verdi: Öyle bir zaman gelecek ki, karnı tok, sırtı pek, keyfine düşkün bazı adamlar rahat koltuklarına kurulacaklar. Kendilerini pek beğendikleri için, her şeyi bilen adam edâsıyla etraflarında bulunanlara şöyle diyecekler: “Siz sadece şu Kur’an’a sarılın! Onda helâl olarak bulduğunuz şeyleri helâl kabul edin! Kur’an’da haram olarak bulduğunuz şeyleri de haram bilin!” Şefkatli Efendimiz, bu kendini bilmez hadis karşıtlarının tuzağına düşmeyelim diye bizi şöyle uyarmıştır: “Sakın ha sizden birini: ‘Biz Kur’an’dan başka bir şey bilmeyiz. Allah’ın Kitâb’ında ne bulursak ona uyarız’ derken bulmayayım!”21 Elbette biz, hiçbir zaman hadis düşmanları gibi düşünmeyiz ve Rabbimiz’in şu uyarısını hiçbir zaman unutmayız: “Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ gelmesinden veya elem verici bir azâba uğramaktan sakınsınlar.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hadise Gerek Yok, Kur’an Bize Yeter Diyenlere!
Bazı kendini bilmezler: “Kur’an bize yeter, hadislere gerek yok” diyor. Böyle diyenlere sormak lâzım: Söyler misin, sabah namazının farzının iki rekât olduğu Kur’ân-ı Kerîm’in neresinde var? Öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzının dört, akşam namazının farzının üç rekât olduğu hangi âyette var? Namazın nasıl kılınacağı Kur’ân-ı Kerîm’in hangi âyetinde anlatılıyor? Namaz vakitlerinin ne zaman girdiği Kur’ân-ı Kerîm’in neresinde geçiyor? Öğle ve ikindi namazlarında Kur’an’ın açıktan okunmayıp sessizce okunacağı hangi âyette belirtiliyor? Malımızın kırkta birini zekât olarak vereceğimiz Kur’ân-ı Kerîm’de açıklanmış mı? Kıymetli kardeşlerim! Bunların hiçbiri Kur’ân-ı Kerîm’de geçmiyor. Biz bütün bunları, diğer görevlerimizi ve onları nasıl yapacağımızı Peygamber Efendimiz’in hadis ve sünnetinden öğreniyoruz. Hadîs-i şerîfler olmasaydı, dinimizi nasıl yaşayacağımızı bilemezdik.
Peki, sünnete uygun yaşamak bize ne sağlar? Bunun cevâbını Fahr-i Âlem Efendimiz şöyle vermiştir: “Benim sünnetimi yaşayan ve yaşatan kimse, beni sevmiş demektir. Beni seven de Cennet’te benimle beraber olur.”
Reklam
Reklam
132 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.