Sabitlenmiş gönderi
Dünyada barış, insanda iyi niyet olmalı!
Bir kişi ne kadar endişeli olursa, hislerini, düşüncelerini ve geçmişini doğru bir biçimde hatırlaması ve tarif etmesi de bir o kadar zorlaşır..
Gündelik yaşantımız içerisinde çeşitli olaylara ve kişilere hissettiklerimizi uygun bir dille iletmek, insanlarca doğru anlaşılmamızı ve ruh sağlığımızın, benlik bütünlüğümüzün korunmasına yardımcı olacaktır. İnsanların hissettiklerini ifade edememesi, kendi içlerinde yaşaması insanların ruhsal problemler yaşamasına sebep olabilmektedir. Kısacası problemin kaynağıda bizleriz, bundan kurtulmak için çözümlerin kaynağı da...
Okur Takip Önerileri
Günlük yaşamın sorunları hepimizi bunaltır; ancak, bakış açısındaki ufak bir değişiklik, hislerinizde büyük farklılık yaratabilir.
Ellie
Şu an yaşıyorum ve önemli olan bu.
Hayat geçici. Her zaman, herkes için.
Benim işim, ölene kadar yaşamak.
Benim işim, bedenimle barışmak, onu herşeyiyle sevmek. Böylelikle, temelim sabit olduğunda, elimi güçlü ve cömert bir biçimde uzatabilirim.
Hayatın geçici olduğu bilgisine kendimi alıştırmak istiyorum. Sonra da bu bilginin ışığında nasıl yaşamam gerektiğini öğrenmek istiyorum. Şu an nasıl yaşanacağını...
~ Nietzsche
İki temel sorunu var insanlığın;
Adaletsizlik ve anlamsızlık.
Birine karşı hukuk'u bulduk, diğerine karşı sanatı. Ama insanlar hukuk'a ulaşamadı ve sanat insanlara.. 
Friedrich Nietzsche
Oysa kelimeler yalnızca not düşmeye yarar. Melodiyi oluşturan, fikirlerdir. Yaşamımızın çatısını da fikirler oluşturur.
Marcus Aurelius
Hepimizinki günübirlik hayatlar: hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın.
Kendi çimenlerini sulamaya o kadar odaklı ol ki
Başkasının çimeni daha mı yeşil diye bakmaya zamanın kalmasın.
Bir kitap okudu
Artık yalnızdım. Arkadaşlarla anlaşamıyordum. İnsanların kaçınılmaz ikiyüzlülüğünü görüyordum. Bir gazozluk dostlar! Herkes tren yolculuğundaki süreksiz tanışıklıkla yetinir gibiydi. Hoşlanmıyordum.
- ... Seni seviyorum ben.
- Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Bir kitap okudu
