Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer saraç

Ömer saraç
@Omsarac
Bütün hayatım söylenenleri bir türlü anlamadığım bir uğultu gibi geçti. Ve edebiyat, söylediği yalanlarla kendimi içinde bulduğum efsunlu bir bahçe, mahalledeki terkedilmiş o tekinsiz ev, birinden öbürüne koştugum ışıltılı bir cümbüştü. Ben bu şenlikleri çok sevdim. Asla adapte olamadığım, nerede ne yapacağımı, işin ilginci bazı durumlarda hangi duyguya kapılmam gerektiğini bile öğrenemediğim bu yeryüzü sokağında mahallenin delisi gibi dolandım. Sonunda beyaz tavşanı gördüm. Açılan her kitabın kapağıyla bambaska dünyalar keşfettim. Selam olsun okudukça hayatımızdan geçen o edebi insanlara. (tekrar okudukça bir daha rastladıklarımıza - ve ivan karamozov'a)
Reklam
Her yağmurun ardından sen gelirdin. Toprağın büyülü kokusuna karışırdı simsiyah saçlarının kokusu. Başımız dönerdi bu efsunlu güzellikten. Tüm mahalle çocukluguna dönerdi yeniden. Hayatta neyi istemişsek olmuş gibi bütünlenirdi duygularımız. Kimimiz sevdiğine, kimimiz pesinde koşturduğu işe, kimimiz çoktan göçüp gitmis sevdiceği yeniden gelmiş gibi sevinçle dolardı gözlerimiz. Sorsan bütün mahallelinin (tesadüf bu ya) aynı anda gözüne toz kaçmış olurdu. Sonra giderdin sen, ardına bile bakmadan. Ve her yer sen gelmemiş gibi olurdu. Toprak kokusu kalmazdı mesela. Gözümüzdeki yaş, içimizdeki tamlık kaybolurdu. Hepimiz daha demin kaybetmis gibi olurduk kıymetlilerimizi. Ansızın bastıran büyü, ansızın kaybolurdu...
İçinden gecip gittiğim bu hayat her zaman mutluluklar bahşetmedi bana. Aksine çoğu zaman hüzün ve acıyla örüldü günlerim. Kendi acılarımla boğuştuğum yetmez gibi bir de tanış olduğum, sevdiğim insanların dertleriyle çoğalttım hüzün kumbaramı..... (Cemilin Talihi)