Öncelikle kitap beni o kadar çok etkiledi ki... Ser sayfa da sen karıncasın, sen karıncasın diye suratıma vurdu. Karınca olmak böyle bir şey miymiş ? Umutsuz kalınca neler olacağını, ayırım yapınca neler olacağını bir bir göstermiş. Ki biz insan karıncalar her gün yaşamamıza rağmen göremiyoruz yarınlara umutla bakmayı, birlik beraberlik içinde mutlu mesut yaşayıp da fillere baş kaldırmayı...
Ben onları bildim bileli nere burunlarını sokmuşlarsa berbat etmişlerdir. Çok övüngen yaratıklardır, bir yaparlarsa bir övünürler. Sonracığıma kendilerini evrenin kilidi sanırlar. Hepsi de az çok delidirler. Sonra da o insanlar var ya, bizim gibi değildirler, onlar ölümlüdürler. Ölümlü olduklarını bilip, ölüm karşısında delirmişlerdir. Bu yüzden doğaya, kendi kendilerine, yıldızlara, her şeye kinle bakarlar. Sevgileri tükenmiş. Sevmeyi unutmuşlar, yaşam sıcaklığını yitirmişlerdir...
...her şeye gülüyor. Çünkü kendini dengede tutabilmek, hayatın seni zırdeliye çevirmesini önleyebilmek için canını yakan şeylere gülmen gerektiğini biliyor.