Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OzbyH.

Türk'ün evladı... Unutma. Ben Aliya, Boşnakların içinde herhangi biriyim. O gün bütün Avrupa bizi yapayalnız bıraktı. Üç gün içinde sekiz bin vatandaşımızı katlettiler ve toplu mezarlara gömdüler. Binlerce kadınımıza tecavüz ettiler. Binlerce çocuğumuzu yetim bıraktılar. Henüz mezarlarını bulamadığımız kaç kardeşimiz daha var, bilmiyoruz.
Sayfa 219Kitabı okudu
Reklam
Yıldız Sarayı'nın talihsizliği sadece yağma hadisesi ile sınırlı kalmayacaktı. 30 yıl boyunca muazzam Türk İmparatorluğu'na ve İslam aleminin manevi açıdan en yüksek kurumu olan halifeliğe merkezlik eden sarayın en nadide kısmı olan Şale Köşkü, 26 Eylül 1926'da kumarhane yapılacaktır.
Sayfa 229 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Eğer Bay Herzl senin benim arkadaşım olduğun gibi arkadaşın ise, ona söyle bu meselede ikinci bir adım atmasın. Ben bir karış bile olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim bu imparatorluğu kanlarını dökerek kazanmış ve yine kanları ile mahsuldar kılmıştır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz. Benim Suriye ve Filistin alaylarımın askerleri birer birer Plevnede şehit düşmüşlerdir. Bir tanesi dahi geri dönmemek üzere hepsi muharebe meydanında kalmışlardır. Türk imparatorluğu bana ait değildir, Türk milletinindir. Ben onun hiçbir parçasını vermem.
Sayfa 169 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yatağının başucunda bir tuğlası bulunurdu. Onu hiç yanından eksik etmezdi. Uykudan uyanınca, hemen teyemmüm eder, ondan sonra musluğa kadar gider, abdestini alırdı. Abdestsiz yere basmazdı.
Sayfa 264 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Konu hakkında ciddi araştırmaları bulunan Cevat Rıfat Atilhan konu hakkında şu değerlendirmeyi yapmaktadır: 31 Mart Vakası, Türk milletini her şeyi ile dize getirmek, vatanını ve bir kısmı üzerinde hâkimiyet sağlamak için parçalamak "Siyonizm ve Farmason" işbirliğinin tertip ettiği "sistemli ve planlı bir suikast"tır. Hedefleri müstakil son Türk devletini yıkmak, onu ayakta tutan bütün manevi faktörleri ortadan kaldırmak, [...] mukaddes Filistin topraklarında Yahudi devleti oluşturmak ve İslâm âleminin rehberi olan büyük Türk milletini küçültüp bu âlemin başından koparıp atmaktı.
Sayfa 221 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Padişah kendisi de tiyatro oyunları yazardı. Bilhassa çalışma tarzı hoşuna gitmeyen görevlilerin yüzüne karşı bir şey söylemez, bir tiyatro oyunu senaryosu yazar ve bunu sarayda herkesin önünde oynatırdı. Böylece vazifesini Sultan'ın istediği şekilde yapmayan görevli esprili bir şekilde ikaz edilmiş olurdu.
Sayfa 270 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
SANSÜR Abdülhamid Han'ın uygulamış olduğu sansür muasır devletlerin uygulamalarından çok da farklı değildir. Ayrıca II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde uygulananlardan daha ağır değildi. Hatta diğerleri Abdülhamid Han devrini mumla aratır olmuştu. Sadece sistemin monarşi olması belki kolaylıkla yaftalama imkânını tanıyordu. Buna rağmen devrinde Abdülhamid Han'a karşı yapılanların onda birini, sonradan İttihatçı liderlerden birine karşı işlemek mümkün olmayacaktı.
Sayfa 274 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
ÇİN’de ÜNİVERSİTE Bir yıl süren çalışmaların ardından Daru'l-Ulûmi'l-Hamidiyye (Pekin Hamidiye Üniversitesi) 1908 yılında gözyaşları ve dualarla açıldı. Okul kısa zamanda Osmanlı-Çin ilişkilerinde etkisini gösterecek, iki toplum arasında sıcak ilişkiler meydana getirecektir.
Sayfa 110 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
HASTANELER Abdülhamid Han devrinde yüzlerce hastane ve klinik yaptırılmış,bunlar modern tibbi alet ve edevatla donatılmıştır. Kendi parasıyla yaptırdığı Şişli Etfal (Hamidiye) Hastanesi ve bir kısım masraflarını kesesinden karşıladığı Darülaceze, bunların en mühimlerindendir.Beyoğlu Kadın Hastanesi yine onun eseridir.
Sayfa 290 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Boğaziçi ve Çanakkale'de yer alan istihkâm ve bataryaları müstahkem bir hale getirdi. I. Cihan Harbi'nde Çanakkale, Abdülhamid Han'ın yaptırdığı istihkâmlarla savunulmuştur. İlk defa denizaltı proje ve inşası hususundaki başarılı çalışmalar yaptırmıştır. Harp gücünü kaybetmiş eski gemileri Haliç'e çekip, Avrupa'da yeni yapılan üstün evsaflı kruvazörler, zırhlılarla donanmayı kuvvetlendirdi.
Sayfa 291 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
“Dünyada yalnızız! Düşman vardır fakat dost yoktur. Salip her zaman müttefik bulabilmekte, fakat hilal herzaman yalnız kalmaktadır. Osmanlı Devleti'nden menfaat bekleyenler ona dost görünmekte, fakat umduğunu bulamadığı zaman hemen düşman kesilmektedir."
Sayfa 96 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
II. Abdülhamid Han'ın en ciddi haber alma ağı yurt dışındaydı.İngilizlerin otuz bin kişilik istihbarat elemanına karşılık II. Abdülhamid Han, resmî ve gönüllü yirmi bin elemanıyla tüm İslam dünyasının nabzını tutmakta, emperyalist devletlerin emellerini boşa çıkarmak için çalışmakta, Müslümanlar üzerindeki yıkıcı faaliyetlerini önlemek üzere çözümler üretmekteydi. Victor Berard Abdülhamid Han'ın yurt dışındaki gücüne şu cümlelerle dikkat çekmektedir: O'nun (II. Abdülhamid Han), Çin, Fas,Hindistan, Buhara ve bilhassa İmparatorluğun eski vilayetleri olan Mısır, Tunus, Bosna, Kafkasya gibi, gayr-ı Müslimlerin kanunlarının idaresi altına düşmüş yerlerde adamları vardı.
Sayfa 72 - TİMAŞ YAYINLARIKitabı okudu
Resulullah ﷺ şöyle buyurdu: "Her kim bir gece içerisinde Bakara suresinin son iki ayeti okursa, artık o iki ayet ona (ibadet etmek ve belalardan korunmak bakımından) kafi gelirler.."
Polen YayınlarıKitabı okudu
Resulüllah (sav); "Sen izin vermediğin halde bir kimse senin evine bakar sen de bir taş atıp onun gözünü çıkarırsan sana bir sorumluluk düşmez."
Polen YayınlarıKitabı okudu
Rasulullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdular: " Sizi düşman atlıları kovalasa bile, Sabah namazının iki rekat sünnetini sakın bırakmayın."
Polen YayınlarıKitabı okudu
431 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.