İnsanın evine ne gibi mutluluk verici veya ölümcül bir haberle döndüğünü hiç kimsenin merak etmemesi gibi kolay kolay alışılamayacak bir deneyimle yüzleşiyordum.
“ Öldüğünde bir an bile olsun babamı kaybetmişim gibi hissetmedim. Kalbim paramparça, bir ana acısıyla tabutunun başında dururken, sanki yavrumu koparmışlardı benden. “
Acaba okullarda neden, "Hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz," diye öğretirler ki? İnsan bunu ciddiye alıyor, yerine getiriyor, ümit ediyor ama sonra eline hiçbir şey geçmiyor.
“ Günlük gelişmeler, onun inancının yanlış olduğunu göstermeye başladığında; mesela devlet adamları iki gün önce imzaladıkları anlaşmaları geçersiz ilan ettiklerinde; bir kısım yurttaşlar bir gün içinde her şeylerini kaybettiklerinde; ya da incecik sesli yetim çocukların kaldığı yurtlara yetişkin erkekler fosfor bombaları yağdırdığında, değişmez sandığı inanç dünyası çöküverdi. “
“ Çünkü kelimelerle ifade etmeseler de, sanıyorlardı ki, eğer birbirlerine sıkıca sarılır, birbirlerinin ellerini kavrar ve sürekli konuşurlarsa, belki bu çıkmaz sokaktan kurtulabilir ve bir şekilde evlerine geri dönebilirlerdi. “