Öncelikle ciddi ölçüde emek verilerek kurgulandığı belli bir kitap olduğunu söylemek gerek, ikinci kitabı okuyup öyle bir inceleme yazmanın daha makul olduğu kanaatindeyim. Bu nedenle iki kitabı bağımsız değerlendirmemek lazım. Bu serinin iyi kurgulanmış ve yetenekli bir yazar elinde olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu kitapta biraz Kemalettin Tuğcu eserleri tadında acı bir hikaye okuyormuş gibi hissettim. Yani iyi bir kurgu, kötü bir başlangıçla başlıyor. İlk başlarda cidden zorlanarak okuduğumuz roman, bir süre sonra ciddi bir akıcılık kazanıyor ancak sonradan o akıcılığı tekrar kaybediyor. Karakterler derinlemesine işlenmiyor, ana karakterin biyografisi tadında bir kitap olması nedeniyle sadece ana karakterin iç dünyasını ve karakter gelişimini hissettiriyor. Bu durum bir yerden sonra sıkıcı hale geliyor çünkü kitap bir tarihi roman değil, kurgusal bir karaktere bu kadar odaklanılması da sıkıyor üstelik birçok ilginç olabilecek karakter varken. Yazar yetenekli olduğu için birçok afilli cümle eklemiş ancak bütüncül bir felsefesi varmış gibi de hissettirmiyor. Çok ciddi olmayan ve kafa yormadan okumak içinse biraz uzun bir seri bu seri.
