Bu kitabın gerçekten başarılı bir distopya olduğunu bilerek almama rağmen uzun bir zaman kitaplığımda bekledi. Her elime aldığımda bir bahaneyle tekrar bıraktım. Fakat geçen sene okumaya karar verdim ve başladım. Okuduktan sonra ise bu kadar zaman beklettiğim için gerçekten pişman oldum. Ray Bradbury kitapların olmadığı ve olanlarında hemen yakıldığı bir dünya yaratmış. Zaten kitabın ismi olan Fahrenheit 451 de kağıtların tutuştuğu sıcaklıktır. Kitap İthaki Yayınları tarafından basılmış ve çok da güzel bir kapak tasarlanmış. Toplam 247 sayfadan oluşuyor. Kolay okunabilecek ve çok kalın olmayan ama içindeki dünyayı fazlasıyla merak edeceğiniz bir kitap.
Kahramanımız Guy Montag adlı bir itfaiyeci. İtfaiyeciler günümüzdeki gibi yangın söndürmek yerine kitapları yakıyorlar. Guy Montag da bunlardan biri. Bu dünyada televizyonlar kitaplardan üstün. Kimse kitap okumaya ihtiyaç duymuyor. Zaten kitap okumak yasal da değil. Bir gün Guy Montag bir kızla tanışıyor, ismi Clarisse. Onunla yaptığı konuşmalar kahramanımızın yaptığı işi ve bu dünyayı sorgulamasına yol açıyor. Bu sorgulamayla beraber yaşadıkları ise kitabın daha da heyecanlı olmasına neden oluyor. Bradbury televizyonun nasıl da kitapları öldürdüğünü anlatmış bence. Günümüzdeki okuma ve televizyon izleme oranlarına bakılırsa romandaki geleceğe yaklaşmaktayız. Hem konusu hem kurgusu hem de yazılışı enfes olan distopyalardan biri bence. Okumayan varsa kesinlikle tavsiye ederim. Kitabın aynı isimle filmi de var ancak film kitap kadar başarılı değil. Ben kitabı okuyun derim. Şimdiden keyifli okumalar...
