- Söyle bana şimdi: Cinsel sevgiden daha yaman, daha azgın bir zevk biliyor musun?
+ Ondan daha azgını olmasa gerek.
- Gerçek sevgininse, güzellik kadar düzenli, ölçülü olması gerekmez mi?
+ Elbette.
Akhilleus Hektor'un ölüsünü Patroklos'un yakıldığı yerin çevresinde sürüklüyor, esirleri odun yığınları üstünde boğazlatıyor. Bizce bütün masalların topu yalandır. Bir Tanrıçayla Peleus gibi bilge bir kişinin oğlu Zeus'un torunu, bilgeler bilgesi Kheiron'un yetiştirdiği Akhilleus, nasıl olur da yüreğinde birbirini tutmayan bu iki kötülüğü taşıyabilir? Bir yandan alçaklık ve para düşkünlüğü, bir yandan da Tanrılara ve insanlara karşı böylesine azgın bir gurur...
Zeus'un kapısı önünde iki küp durur
Biri ak, biri kara bahtlarla doludur.
Zeus bunları karıştırıp verirse,
İnsan bir mutlu olur, bir mutsuz.
Kimine de, kara baht küpünden katıksız verir:
O da açlık içinde kıvranır mutluluk nedir bilmez.
İnsanlar, ancak korkaklık, ihtiyarlık ya da başka bir yetersizlik yüzünden eğrilik edemedikleri için eğriliği kötülerler. Besbellidir bunun böyle olduğu. Bu çeşit insanlara haksızlık etmek imkânı verilecek olsa, bu imkânı sonuna kadar kullanırlar.
Madem, bilge şairlerin dediği gibi, görünüş, gerçeği alt edip mutluluğu elde ediyor, bütün benliğimle ona dönmeliyim. Çevreme yalandan bir iyilik duvarı örmeliyim. Bilge şair Arkhilokhos'un ikiyüzlü kurnaz tilkisini hep ardım sıra sürüklemeliyim. Ama biri çıkıp: Kötülük edip de günün birinde yakayı ele vermemek kolay değil, diyecek olursa, biz de: Evet ama, büyük işler hiçbir zaman kolay
başarılmaz, deriz. Ne olursa olsun mutlu olmak istersek görünüş yolunu tutmalıyız.