Murakami'nin okuduğum ilk eseri. Açıkçası dilini beğendim, akıcı ve sade bir dil fakat aynı zamanda nadir de olsa zengin tasvirler, vurucu cümleler barındırıyor. Cümle tekrarları ve daha önceki cümlelerin tekrar tekrar vurgulanıyor olması hipnotik bir etki bırakıyor, adeta bir "telkin" gibi. Sanıyorum öyküye özel bir dil değil, diğer eserlerinde de aynı dile sahip...
Öyküye gelecek olursak, derin tahlillere girişmek niyetinde olmadığım gibi açıkçası içimden de hiç bir istek gelmiyor. Şahsen bir poe-sever olarak, yani vurucu ve insanın kanını donduran finallere alışmış birisi olarak hikayenin sonunu fazla yavan buldum. Gerçi yazarın niyeti zaten böyle bir final yapmak değil, onu rahatlıkla anlayabiliyoruz fakat yine de insan hikayeyi böylesine öksüz bırakan bir finalle karşılaşınca hikayeye dair tüm şevkini yitiriyor. Belki yaşadığım hayal kırıklığında Murakami'nin çok fazla övülüyor olması, yani benim ona dair büyük bir beklentimin olmasının da payı vardır.