‘’Çılgın Kalabalıktan Uzak’’ çoktandır okumak istediğim ama sürekli ertelediğim bir kitaptı. Açıkçası ertelememdeki sebep, kitap hakkında okuduğum birtakım olumsuz yorumlardı. Ama gereksiz yere okumayı ertelediğimi gördüm. Çünkü kitap akıcıydı ve okurken de keyif aldım.
Öncelikle kitabın bana hangi kitapları anımsattığını söyleyebilirim; böylece
Yazarın kalemiyle ilk 'Kayıp Kimlikler' kitabı ile tanışmıştım. Kaleminin yalın ve akıcı olması çok hoşuma gitmişti. O yüzden ikinci kitabını sabırsızlıkla beklemiştim. Ve sevgili yazarımız 'Varşo' ile karşımıza çıktı. İsmiyle de kapağıyla da kalbimden vurdu. Gelelim konusuna... Kitabın ismi 'Varşo' kitabımızın ana karakteri aslında. Osmanlı'nın son dönemlerinde geçen hikâyemiz Varşo ve ailesinin hazin dolu hayatını konu almış ve bunu öylesine güzel akıcılıkla anlatmış ki, muazzamdı. Bazı bölümler biraz yok artık dedirtse de kitabın sonuna kadar merakla okuttu.
Ve en hoşuma giden kısmı sevgili yazarımız bu kitabın tüm gelirini patili sokak çocuklarımıza bağışlıyor. Daha ne olsun ama dimi Kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim. (2023/6)
"Hayat savaşmaya değer miydi?
İlla birşey için savaşılacaksa o sevgi olmalıydı. Ne var ki bu coğrafyada mutluluk bir el uzatımı kadar yakın, hissedilemeyecek ölçüde uzaktaydı."
Tanıma, adından da anlaşılacağı gibi tanınmaz halden tanınır hale geçiştir ve bu geçiş bahtiyar ya da bedbaht olmaları kararlaştırılan kişilere karşı ya dostluk ya da düşmanlık uyandırır. En güzel tanıma baht dönüşü ile aynı zamanda olandır.
Ah mahvetti beni bu kitap. Zaten betimlemeleri ruh sıkıcı düzeydeyken bir de çevirinin kötü olması Kitabı bitirdim bitirmesine de nasıl bitirdim bir de bana sorun. Evet kitap belli bir sayfadan sonra merak ettiriyor, sonu nereye varacak dedittiriyor ama ah o gereksiz betimlemeler hadi ama sadede gel de dedirtiriyor.
Madam BOVARY yani Emma kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ana karakter. İhtiraslarının esiri olmuş bencil bir karakter Emma. Kitabı okurken bol bol kızacaksınız Emma'ya. Çünkü kötü karakter yalnızca Emma gibi gösterilmeye çalışılmış (bence yazarımız bile karakterini sevmemiş ) Çünkü hatalar çoğu zaman bir kişiye yüklenilmeye çalışılır ama aslında olayların akışında ki kişiler de değerlendirilmeli ve sorgulanmalı...Kısaca ihtiraslarının kurbanı olan Emma' nın hayatını konu alan bu kitabı ders niteliğinde okuyabilirsiniz. Ama okuyacaklar için tavsiyem benim okuduğum çeviriyi almayın.
Kitaplarla ve sağlıkla kalınız efendim. (22/33)
Madame BovaryGustave Flaubert · Engin Yayıncılık · 199933,2bin okunma
Öncelikle bana bu kitabı hediye edip okumama vesile olan canım @gbaltali 'ya çok ama çok teşekkür ederim. Malesef ki çoğu değerli kitap okurlar tarafından keşfedilemiyor. Nedeni tabi ki tanıtım yetersizliği Neyse ki ben bu değerli kitaplardan birini okuma şansı yakaladım Kitabın dili, anlatımı, betimlemeleri inanılmaz muazzamdı. Kitaba öyle bir giriş yapmış ki sevgili yazarımız bi off noluyor dedim. Dedim de sonrası pek bi durağan akıp gitti Hep bir şeyler olacak gibi bekledim ama olmadı. Dili öylesine akıcıydı ki bırakamadım. Kitap 1996 senesinde geçiyor. Diyarbakır da yaşayan bir ailenin İstanbul' a yaptıkları göç hikâyesi anlatılıyor. Acaba Öztürk ailesi neden çok sevdikleri memleketlerinden İstanbul' a göç ettiler, İstanbul' da neler yaşadılar? Okuyunuz ve görünüz efendim
Sağlıkla ve kitapla kalınız (2020/59)