Sahip olmak ya da olmak günümüz insanının sahip olabileceği 2 oluş hali. Yaşadığımız çağın insanına baktığımızda bitmek bilmeyen isteğiyle sahip oldukça daha fazlasını isteyen sonsuz istek ve arzusuna sahip olsa da sonlu dünyada yaşayan, kendini mahvetmenin eşiğinde duran aciz bir varlık. Her geçen gün daha çok şeye sahip olduğu için kendinin bile farkına varamayan, kendi zincirini seçebildiği için kendini özgür sanan ve sadece tüketerek mutluluk serabını uzatmaya çalışan varlıklar haline geldik. Aslında kitabın konusu da tam olarak bizim şu an olduğumuz şeye dönüşmememiz için bir rehber niteliğinde öğretilere yer vermesi. Her zaman kendi içimde bir şeyleri kaçırdığıma dair bir his vardı, sanki bu kitapta o hislerin neler olduğu ve neden bu kadar şeye sahip olup bu kadar mutsuz olduğumu anlıyorum. Kendimize dair sorgulamaları sıklıkla yapmamız gereken sadece okuyup geçebileceğiniz ya da kitabımızın diliyle söylersek sahip olamayacağınız bir kitap değil bu. Olmak ideasına yaklaşma rehberi, içsel keşif atlası oldu benim için. Umarım olabilirim, umarım pazar karakterlerinden sıyrılıp gerçek kimliğimi bulabilirim.