Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

SÂDE

SÂDE
@Sademuhib
İzmit
17 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Gönlün gıdası zikridir.
Gavs- Sâni hazretleri (k.s) buyurdu: "Gönlün gıdası zikirdir. Günahlar, şeytanın gıdasıdır. Kalbini diriltmek ve beslemek isteyen kimse, yüce Allah'ın zikrine devam etmelidir. Günah işleyenler, kalplerini zayıflatıp şeytanı kuvvetlendirmiş oluyorlar. Şeytanı kuvvetli olanın dini zayıf oluyor. Onun için haramlardan uzak durmak lazımdır."
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
O ve Ben
O ve BenNecip Fazıl Kısakürek
9/10 · 8,4bin okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gavs-i Bilvanisi Hayatı
Gavs-i Bilvanisi HayatıA. Selahaddin Kınacı
9.2/10 · 44 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan Allah'a ne kadar yaklaşırsa, onunla arasındaki mesafe artar buyurmuşlardır. Yani insan Allah'tan uzak olduğunu anlar. Makamı büyüdükçe Allah'ın azameti ortaya çıkar, kendi hiçliğini daha iyi anlar. Allah'tan uzak olduğu zaman kendisini büyük bir şey zanneder. Allah'a yaklaşmak da kâmil insanların irşâdı ile olur.
Tasavvuf
Kalb-i selimden maksat, mâsiva/Allah'tan gayri her şeyin kaygısından kurtulmuş kalptir. Bu bir insanda yoksa, o kimse, başka bir şeye bağlı olmayan bir ârifin gönlünü aramalı, rızasına girmelidir.Onun için Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, "Gönül elde et ki o, haccı ekber mesabesindedir" buyurmuştur.
Reklam
"Sanma ki ey hâce senden zerü sim isterler. Yevme la yenfeude kalb-i selim isterler." (Senden altın ve gümüş değil hiçbir şeyin fayda etmeyeceği günde selim bir kalp isterler.)
Tarik-i Nakşibendîyye
Şeyh Abdülhâlik-ı Gucdüvânî hazretleri şöyle buyurmuştur: "Biz tarikata giren müridin günahlarına, ahvaline bakmayız. Onların kalbine muhabbet veririz. Muhabbet-i ilâhiyye ile hakik-i imâniyyeyi sever, sevince ibadet kolay olur."
Tarik-i Nakşibendîyye
Abdurrahman Tâhî hazretleri [kuddise sırruhû] "Büyük günah işleyenler hatta daha büyük cürüm irtikap edenler bu asırda bu tarikata girebilir” buyurmuştur. Eskiden tarikata girebilmek kaza borcu (namaz ve oruç), kul hakları olmamakla mümkündü.
Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, "Bu zamanda günah-ı kebâir İşlemeyen, namazını ta'dîl-i erkân ile beş vakit kılan, namazın tesbihatını tam yapan cidden velidir" demiştir. Buradaki "veli” velâyet makamına çıkma manasında değil, Allah'a dostluk peyda etmek manasındadır.
Mürşid hayatta olmalı
Şu halde, mürşidi ahirete intikal eden müridler, şeyh arama durumundadır. Bir kâmil şeyhe bağlanmadıkça, mürid olarak feyiz kesilir; virdler de ilerlemez.
Reklam
Mürşid hayatta olmalı
Bir kimse, "Ben, Şah-ı Nakşibend hazretlerinden terbiye görüyorum, bana şeyh lazım gelmez" dese, bu hükümsüz olur. Çünkü o kimseye şeytan karışabilir veya nefsi hile yapabilir. Cin taifesinden de manevi âleme hile yoluyla giren olabilir. Bir kimse, kendi kendine bunun doğruluğunu bilemez. Onun için, mürşide varmadan maneviyat ile amel ediyorum diyen birçok insan şeytana kul, cinlere esir olarak imanını kaybetme derecelerine düşmüştür.
Bazı veliler ruhaniyetten terbiye görürler. Muhammed Bâkî-Billâh hazretleri, Şah-ı Nakşibend hazretlerinin ruhaniyetinden manevi âlemde terbiye görmüştür.Bunun başka misalleri de vardır. Böyle, maneviyat âleminden terbiye gören bir veli veya mürid, hayatta olan bir mürşide halini tasdik ettirmedikçe manevi terbiye hükümsüzdür.
Velayet kanadı
Bir veli ölmekle ölümsüzlüğe ulaşır. Bir beldeden diğer beldeye intikal eder. Onlar kabirlerinde sabit değildir. İkram görürler, Kur'an okurlar, salavat getirir, namaz kılarlar. Yeryüzünde nerede zikir halkaları varsa Rabbim'in müsaadesiyle dolaşırlar. Bu, o velinin velâyet kanadıdır.
Bir velinin iki kanadı vardır: 1. İrşad kanadı 2. Velayet kanadı Bir veli, “Alimler, peygamberlerin varisleridir" sırrıyla, peygamberin irşadını yürütür. Ahirete intikal edince irşad kanadı biter. Delili: Hz. Ebû Bekir ahirete intikal edince Selmân-ı Fârisî hazretlerine, ondan Hz. Ebû Bekir'in torunu Muhammed b. Kasım hazretlerine, o Cafer-i Sâdık, o Bâyezid-i Bistâmî'ye intikal etti.
Bir mürşid-i kamil olan veli ahirete intikal etmekle ölür mü? Allah Teâlâ'nın evliyası ölmez; onlar ölü değillerdir. Tasavvuf ehlinin dilinde, "Benim mürşidim ahirete gitmekle velâyeti sönmemiştir. Kınından çıkmış kılınç gibi olmuştur” sözü haktır.
131 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.