Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sahra Aksoy

120 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Bu kitap bir biyografi kitabı bu yüzden çok da ayrıntılı yorum yapmak direkt spoi olacak ama şunu söyleyebiliriz, döneminin çok ilerisi bir zeka ve cesaretle kadının konumunun her ne kadar olduğu yerin çok daha üstünde olduğunu gösterse de Salome’un genelde tek tarafı seçmeliyiz söylemini savunmadığımı söyleyebiliriz ki kitapları da bu konuyu işler. Ya özgür olacaktır ya da evli… ikisinin aynı anda olabilme ihtimali üzerine durmaması belki benim fazla duygusal olan kişiliğim yüzünden çok üzücü geliyor.
Lou Salome
Lou SalomeSelda Terek · Destek Yayınları · 2021120 okunma
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ve sonunda serinin son kitabı ile beraber en azından 8 kitaplık olan kısmı( After story vs, onlara girmedim bile) bitirmiş bulunuyorum. Serinin dinamiği benim için çoğu zaman kitaplar ilerledikçe düştü (5.kitap istisnası hariç) ki bu kitapta da aynı şey oldu diyebilirim. İlk öncelikle her kitapta olduğu gibi ailenin dinamiğine hayranım. Birbirlerine bu kadar bağlı, birbirleriyle eğlenen ve mutlu olan aileler nadir görüyoruz. Bunun dışında Gregory son kardeş olduğu için bu kitapta artık diğer kardeşler isim olarak geçmek dışında hiçbir anlam ifade etmiyor ki bu biraz üzücü çünkü önceki kitaplardan sevdiğim karakterleri tekrar görebilmek benim için güzel bir ayrıntı olurdu. Şimdi esas oğlan ve kızımızın hikayesine gelelim. Benim için fazla uzatılmıştı diyebilirim. Kitabın ilk bölümündeki uğraşları çok saçma ve can sıkıcıydı. Birini sevmediği biriyle bir araya getirme kısmı yani. İkinci kısımda da kavuştukları zamana kadar geçen kısım çok uzatılmıştı. Ayrıca kitapta geçen varis edinme yolları ile ilgili söylenen bazı kısımlar hiç hoşuma gitmedi. Ama tabii bir tarihi-aşk kitap klasiği mutlu sonla bitmesidir ve bu kitabımız da mutlu sonla bitti. Eğer olaylar gerçek hayatta geçseydi büyük ihtimalle hikaye 200. sayfada karakterlerin birbirini bir daha görmemek üzere sonsuza kadar ayrılmaları ile biterdi. Yaklaşık 1 sene önce başladığım Bridgerton seti 8. kitabı ile bir sona kavuşmuş oldu. En sevdiğim kitaplar 2 ve 5. kitaplardı. Fena değil diyebileceğim bir deneyim oldu. Artık darısı after story’de.
Biz Evleniyoruz
Biz EvleniyoruzJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 2019595 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Muallim Naci’nin bu kısa ama benim için çok özel ve etkileyici olan anı kitabını gerçek anlamda bir oturuşta okuyup bitirdim. Tabii şimdi bana soracaksınız, “40 sayfa bile olmayan bir eseri tek oturuşta bitirmek bir marifet mi?” diye. İnanın şu sıralar böyle şeyler benim için büyük bir başarı. Neyse şimdi asıl mevzuya gelelim. İlk öncelikle birkaç kişiden duyduğum ve aslında bu kitaptan çok bir şey de beklemememe yönelik olan söylentiler yüzünden kitaba düşük bir beklentiyle başladığımı söylemem doğru olur ama kitap benim beklentilerimin de üstünde bir performans sergiledi. Yazar yaklaşık 8 yaşlarına ait olan anılardan oluşan bu kitapta aslında çok erken yaşta kaybettiği babasına dair olan hatıralarına ve özlemine atıfta bulunmuş. Anıları karışık anlatması her ne kadar anlaşılmayı biraz güçleştirse de genel konu hep babasına olan özlemdi ve onla olan anılarıydı. Ayrıca birkaç okul anısında geçen eski hocalara tarz cezalandırma yöntemleri her ne kadar sinirlerimi bozsa da o zamanlar öyle olduğu gerçeği değişmiyor. Kitabın konusun dışında dediğim gibi anıların karışık olmasının getirdiği anlama güçlüğü çok da büyütülecek bir şey değil. Zaten kitap 40 sayfa olunca bu size batmadan kitap bitmiş olacak. Her ne kadar ince olsa da okuduğum için çok mutlu olduğum bir kitap oldu.
Ömer'in Çocukluğu
Ömer'in ÇocukluğuMuallim Naci · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Şubat ayının ilk kitabı bir oturuşta bitirebileceğiniz bu eser oldu. Kitapta Cumhuriyet ile birlikte gelen modernleşme ve eski gelenekler arasında kalan ana karakterimizin yaşadıkları ve seçimleri anlatılıyor. İlk öncelikle dilinden bahsedecek olursam, çok akıcı olduğunu söyleyebilirim. Eski Türkçeye ait olan kelimelerin de dipnot kısmında anlamları verilmişti, bu açıdan anlamasa da çok problem yaşanacağını düşünmüyorum. Bana göre çok fazla betimleme olmaması da okunması açısında oldukça kolaylatıcı bir artı. Konu olarak da daha önce bahsettiğim gibi iki kültür arasında arada kalma durumu anlatılıyor ama ben ne yazık ki bu arada kalma durumlarını asla anlamıyorum. Neden iki taraftan birini seçmek zorunda kalalım ki? Mesela ev dekorasyonu Şark’a göre yapılırken eğitim neden Garp’a göre olmasın? Batılı tarzda yaşamak istemek neden kötü bir şey olsun ya da alaturka zevklere ya da yaşayışa sahip olmak neden kınanacak bir şey olsun? İki taraf cidden birbirine bu kadar mı önyargılıydı ya da hala önyargılı? Neriman’ın seçimleri ya da meraklarını anlayabiliyorum ama bunu dile getirirken diğer tarafı kötülemesini asla anlayamıyorum. Ya da merak ettiği ya da seçeceği hayat sonucunda neden “alçak kadın” olsun? Bu iki tarafın baya uçlarda kutuplaşması benim hep tuhafıma gidiyor. Bence orta yol bir şekilde bulunabilir. Yazım diliyle ve değinmek istediği konusuyla güzel bir kitap oldu. Umarım yazarın başka kitaplarını okuma fırsatını da bulurum.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,5bin okunma
154 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Yüreğimiz sarsılmadan öldürelim onu, Yüreğimiz kinle dolu olarak değil. Tanrılara kurban keser gibi vuralım onu, Köpeklere atılacak et doğrar gibi değil. “ “Dilenciler ölürken kuyrukluyıldız görünmez: Büyüklerin ölümü tutuşturur gökleri bile.” “Ey Kader, bize de yapacaksın dilediğini. Öleceğiz biz de, biliyoruz; sadece zaman, Ömrü birkaç gün
Julius Ceasar
Julius CeasarWilliam Shakespeare · Remzi Kitabevi · 20154,491 okunma
Reklam
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
John Steinbeck’in bu kısa ama oldukça etkili kitabını bitirmiş bulunuyorum. Kitap her ne kadar yazıları uzun yıllar geçmiş olsa da hala günümüz problemlerini bile içinde bulunduruyor. Bu bağlamda hiçbir yol kat etmediğimizi söyleyebilirim. Kitap kısaca maddi açıdan çok iyi durumda olmayan kızılderili Kino’nun bir inci bulması ve sonrasında çevresinin ona olan tavırlarındaki değişiklikleri ve Kino’nun yaşadıklarını konu alıyor. Kitap boyu bütün suçun inciye atılması ama aslında suçlunun yine ırk fark etmeksizin insanlar olması çok şaşırdığım bir durum olmadı. Sonuçta Kino inciyi bulduğunda çevresindekiler onu tebrik edip hiç kodlanmasana ve inciyi ele geçirmeye çalışmasa böyle bir kitap olmazdı değil mi? Ayrıca bazı tüyleri diken diken eden ırkçı söylemler ve bölümler vardı ki o kısımlar da yüreğimi paramparça etti. Yazarın başka bir sürü eseri var ve ben de umarım yakın zamanda onları okuyabilirim.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,5bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Oscar Wilde’ın tutukluluk hayatında kaleme aldığı, kendi durumunu bile unutmasına sebep olan bir subayın idama götüren hikayesini sanatsal bir şekilde kağıda döktüğü eserini okuma fırsatını yaklaşık bir sene sonra elde ettim. Her ne kadar benim için sonlara doğru o büyüleyici etkisini kaybetmeye başlasa da genel hatlarıyla çok beğendiğin ve yer yer dersler aldığım bir şiir oldu. Şiirin hikayesi kısaca aşığını kıskançlık sebebiyle öldüren bir subayın idama mahkum edilmesi ve sonrasında koğuş arkadaşlarının bu durum ile ilgili duygu ve düşüncelerinin neler olduğuydu. Şiir ve özellikle yabancı edebiyatların şiirleri konusunda çok tecrübeli ve bilgili olmadığım için belki bu şiirin asıl anlamlarını ve sanatını anlamamış olabilirim ama bu haliyle bile beni etkilemeyi başardı. Yazarın diğer kitaplarıyla görüşmek üzere…
Reading Zindanı Baladı
Reading Zindanı BaladıOscar Wilde · Everest Yayınları · 20173,887 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bridgerton serisinin sondan bir önceki kitabıyla okuma serüvenime devam etmiş bulundum. Bir yandan seriyi bitirecek olmanın heyecanı bir yandan da özellikle ilk kitaplarda geçen karakterlere veda edecek olmanın hüznü içerisindeyim. Bu kitapta ailenin en zeki diyebileceğimiz ferdinin hikayesini okuyoruz. İşin içine çözülmesi gereken sırlar da konulunca biraz polisiye-gizem türü bir kitap okuyormuşsunuz gibi oluyor. Açıkçası seride en eğlenceli bulduğum kitap oldu. Kitap boyu güldüm sanırım. Her zaman Bridgerton ailesinin arasında geçen diyalogları şeymişimdir zaten ama bu kitapta ana karakterlerimiz de eğlenceli olunca benim için kitabın romantik kısmından daha çok bu kısmı ağır bastı. Yalan söylemeyeceğim, sanki bu kitapta da karakterlerin aşık olduğu kısım biraz aceleye getirilmiş gibi geldi. Yani ilk kitaplarda hissettiğin duyguları açıkçası bu kitapta hissedemedim. Özellikle Gareth’in yaptığı bazı şeyleri asla onaylamıyorum. Karşındakine güvenmiyorsan niye evlilik yoluna giriyorsun ki sanki? Seri ilerledikçe ilk kitaptaki karakterlerin bir figüran gibi olmaları benim için çok buruk bir ayrıntı. Özellikle ilk kitaplardaki karakterleri daha çok sevmem bunda çok etkili. Serinin son kitabını da en kısa sürede okuyup tamamlamak için sabırsızlanıyorum.
Öpüşünde Saklı
Öpüşünde SaklıJulia Quinn · Epsilon Yayınevi · 2019710 okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Yazarın prens serisinin son kitabını okumuş bulunuyorum. Bu kitaba büyük umutlarla başlamama rağmen biraz hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmekte sakınca görmüyorum. Bu zamana kadar birçok farklı yazarın birden fazla tarihi aşk romanını okumuşumdur ama açıkçası ilk defa bir çiftin arasındaki ilişki, tutku ve aşk bana geçmedi. Kitap 400 sayfaya yakındı ama ciddi anlamda bir olay da olmadı. Simon Lucy tarafından iyileştiriliyor ve sonra neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde yılların hovardası bu kızımıza aşık oluveriyor. İki taraf da birden aşık oluyor, o diğer kitaplardaki gibi aşkları için savaşmalarına gerek bile kalmıyor. Karakterleri tek başlarına da çok sevemedim. Ne Lucy’le ne Simon’la ilgili kitapta can alıcı hiçbir şey öğrenmiyoruz. Kitapta sevdiğim tek karakter ilk kitapta da bulunan De Raaf’dı ki onun bile kendince problemleri vardı. Gerçekten toplasanız 100-150 sayfada bitecek olay gereksiz yere uzatılmış. Sanırım beğenmediğim demeyelim de beklentimin çok altında bulduğum bir kitap olarak tarihe geçtiğini söyleyebilirim. Puanım da sırf serinin hatırı için.
Bir Aşk Masalı
Bir Aşk MasalıElizabeth Hoyt · Pegasus Yayınları · 2011336 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Uzun zamandır kitaplığımda bulunan ve merak etmeme rağmen önyargım yüzünden bir türlü elime alamadığım destan metnini sonunda okuyabildim. Önyargımın sebebi mitoloji, mit, destan vb. okumalar yapmış olmamam ve yazım tarzlarına pek alışkın olmamamdı ama en azından bu kitap için bu pek problem oluşturmadı. Destan adından da anlaşılacağı gibi Babil’in yaratılışını anlatıyor. Karakterler arası diyaloglar çok anlaşılmaz değildi. Keşke sözlüğü başta vermek yerine dipnot olarak geçselerdi çünkü açıkçası metni okurken dönüp dönüp sözlüğe bakmak aklıma ve kolayıma gelmedi. Bunun dışında diyaloglar sırasında bazı olayların sürekli sürekli tekrar dile getirilmesi yorucuydu ama o da okuma sırasında tolere edilebilirdi. Mitoloji için kötü bir başlangıç olmadığını düşündüğüm bu destanı siz de mitoloji okumaya yeni başlıyorsanız okuyabilirsiniz.
Babil Yaratılış Destanı
Babil Yaratılış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,356 okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Senenin ilk Moliere kitabını da an itibari ile okumuş bulunuyorum. Oldukça güldüğüm ve yer yer de düşündüğüm bir okuma oldu. Kendisinin sürekli hasta olduğunu düşünen, başkalarının hayatlarını da kendi hastalığına göre düzenlemeye çalışan kitap boyu takıntılı ve bencil diyebileceğimiz ana karakterimizin hikayesini eğlenerek okuyoruz. Kızının hayatında alacağı önemli kararda bile kendi hastalığını ön plana alıp ona göre karar vermeye çalışması insanları çıldırtacak türden. Hani bu gelecekte kendilerine bakmaları için çocuk doğuran ve sırf hasta diye her şeyin kendi etrafında dönmesi gerektiğini düşünen insanların karışımı gibi. Sonunda bile bütün insanların gerçek yüzünü gördü, tamam artık düzeliyor diyeceğimiz yerde hala kendi hastalığını ve isteğini düşünmesi ''Yok artık!'' dedirtiyor. En azından sonu mutlu bitti ve okurken oldukça eğlendim. Metinde yer yer yapılan sağlık sistemi eleştirileri de günümüz hekimliğinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösterdi bana. ''Ne çok yol kat etmişiz.'' dedim. Tabii daha düzeltilmesi gereken çok şey de var. Aralara konulan ara oyunların bazılarının neden konulduğunu ve metinle olan ilişkisini çözemedim ki bu muhtemelen benim bilgi eksikliğimden kaynaklanıyor. Tek oturuşta bitirebileceğiniz, hem gülüp hem düşüneceğiniz güzel bir oyun yazısı.
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu sene yazarın bu serisini bitirmeye karar verdiğim için ne kadar erken başlarsam o kadar çabuk biter diye düşünerek bu kitabı okumaya başladım ama kitabı bitirmiş olan halimle bunun zaman kaybı olmadığını düşünüyorum. İlk öncelikle seriden genel olarak bahsedecek olursam benim için 3. kitaptan sonra ilgi çekiciliğini ve güzelliğini kaybetmeye başlamıştı ama bu kitapla yerle bir olan umudum biraz yerine geldi diyebilirim. Bu kitapta Michael ve Francesca’nın hikayesini okuyoruz. Tabii ki benim sevdiğim ve kitaba bağlayan asıl karakter Michael oldu. Onun yıllara meydan okuyan aşkını ve Francesca’yı incitmekten çekinen tavrı çok hoşuma gitti. Tabii bu Frannie’yi unutmak için başvurduğu yöntemleri onayladığım anlamına da gelmez ama onları saymazsak güzel yazılmış bir karakter diyebilirim. Francesca ise seri boyunca kendisiyle ilgili çok bir bilgi edinemediğimiz ve kendi kitabında da göreceli sessiz kalan bir karakter. Michael’a kıyasla her konuda sönük kalmış ama bunu kocası ve onun kuzeni arasında kalmasına verebiliriz. Bunun dışında teklifi kabul etmesi ve olanlarda Michael’ı tek başına bıraktığı kısımlar pek hoş değildi. Yine de sonu her zamanki gibi mutlu bitti ve ben mutlu sonları severim. Umarım da kalan iki kitap da beni aynı derece de etkileyebilir.
Sana Muhtacım
Sana MuhtacımJulia Quinn · Epsilon Yayınevi · 2020770 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bir günde ve bir çırpıda bitirdiğim bir kitap oldu. Jane Austen’in diğer romanlarından bölümler içeren bu kısa kitaba başta büyük bir önyargıyla başlamıştım, sonuçta diğer kitaplarında geçen bölümleri ayrı ayrı niye birleştirme gereği duydukları düşüncesi benim tuhafıma gitmişti. Ama kitabı okuyunca bu önyargının yersiz olduğunu anladım. Yazarın romanlarından derlenen bölümler evlilik aşısından öyle can alıcı olmuş ki… Ayrıca ben daha önce aralarından sadece Aşk ve Gurur’u okumama rağmen yine de konulara “Bam!” diye girmek beni rahatsız etmedi. Ayrıca Mr. Darcy’yi ne kadar özlediğimi de fark etmiş oldum. Hah şöyle bir şey var ki eğer yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorsanız ayrıca bu kitabı okumak boşa olacaktır. Bu kitapla birlikte yazarın bütün romanlarını okumak bana farz oldu diyebilirim.
Evlilik
EvlilikJane Austen · Can Yayınları · 20201,937 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Senenin ilk kitabı uzun zamandır kitaplığımda bulunan ve sonunda elime geçince ''Arada şunu da okuyayım.'' dediğim bir kitap olarak Dokuz Peruklu Kız oldu. Konusu çok ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Kısaca genç yaşında nadir bir kanser türüne yakalanan yazarımızın kanserle mücadelesini ve içinde bulunduğu durumla başa çıkma yöntemini anlatıyor. Kitap günlük gibi ve samimi bir dille yazılmış. Kitabın konusu her ne kadar güzel olsa da çevirisi yüzünden mi yoksa normalde de böyle mi yazılmış bilmiyorum ama şimdiki zaman olarak yazılan kısımlar benim okumamı oldukça zorlaştırdı, sürekli kopup gitti. Özellikle yazarın sonda not olarak yazdığı kısımda kanserin hayat dolu insanlara yaptıklarını okumak beni çok etkiledi. Siz de Sophie'nin mücadelesine ortak olmak ve onun hissettiklerini ve yaşadıklarını merak ederseniz alıp okuyabilirsiniz.
Dokuz Peruklu Kız
Dokuz Peruklu KızSophie Van Der Stap · Pegasus Yayınları · 2015197 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Uzun bir aranın ardından yazardan bir kitap okuma fırsatına sahip oldum. Bu kitap da en son okuduğum kitabı gibi kısa ama macera ve yazım dili açısından oldukça yeterli bulduğum bir kitap oldu. Kitap kısaca çıktığı bir deniz yolculuğundan dönemeyen ve öldüğü söylenen oğlunu bulmak için kuzeye yol almaya karar veren babanın ve mürettebatının macerasını anlatıyor. Kitabın anlattığı olaylar ve yerler kağıda o kadar gerçekçi aktarılıyor ki kendinizi olaylar olurken sanki oradaymışsınız gibi hissediyorsunuz. Bununla beraber aslında kitabın başında ne olmuş olduğunu ve az çok ne olacağını kestirebiliyorsunuz. Tabii bütün senaryoyu kast etmiyorum ama problemin kaynağı olmuş ya da olabilecek karakter kendini kitabın başında belli ediyor. Şaşırdığım tek şey karakterlerin akıbetlerinin gerçekleşiş şekliydi ama kitabın içinde en azından bu ilerleyişi açıklayacak bölümler olduğu için de kabul edilebilir buldum. Kısa ama okuduğunuz süreye değeceğini düşündüğüm bir kitap oldu. Umarım yeni yıl bana yazarın daha başka kitaplarını da kazandırır.
Buzullar Arasında Bir Kış
Buzullar Arasında Bir KışJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,947 okunma
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.