Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Said Bülbül

Said Bülbül
@Saidblbl
Türk düşünce tarihî, ülkesiyle göbek bağını koparan bir intelijansiyanın(aydınlar topluluğu) dramı.
Reklam
Yol uzun Yol dumanlı Yol kıvrılıp kalıyor dağların yüreğinde Ayaklarım siyah,yorgun ve yalnız Yürümek nasıl da ağır Yürümek nasıl da tenhâ Ama kuşlar uçuyor göğünde duslerimin Ama bahçeler yeşil Dağ çılgın,ova sarhoş Ben bu illerde meczup Ben bunu yolculugun son elçisiyim Can toprakta tohum Can denizde kum Başarmak istiyorum
İzm'ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri.İtibarları menşe'lerinden geliyor.Hepsi de Avrupalı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer yeteneklerini kullanabileceğin bir alan yoksa onlara sahip olmanın ne anlamı olabilir ki?
Dünyada iki tür insan vardır :yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler .Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler.
Reklam
Aklı aydınlanıp kalbi karanlıkta kalan insan zeki ve başarılı olabilir ama hüsranda olmaktan kurtulamaz.
Fakir bir dille zengin bir düşünce dünyası kuramayız. Dil ve düşünce dünyamız eş zamanlı olarak fakirleştiğinde başkalarının kavram ve tasavvur dünyasının esiri oluruz. Düşünmek, bu esaretten kurtulmaktır.
"Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide bir böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz. "
Soruların, kuşkuları, kaygıların zamanı değil. Hedefi gözlemenin, gözden kaybetmemenin, rüzgara ve kıpırdayan eşyaya dikkat etmenin, hışırtıları değerlendirmenin, en sürekli sükunet içinde alarm halinde olmanın zamanıdır
"İnsanların büyük kısmının kendileri hakkında, Orta Afrika ülkelerini ne kadar biliyorlarsa o kadar az bilgileri vardır." Kendilerini incelemek için dikkatlerini dış dünyadan çekip içlerine asla dönmek istemezler, daha doğrusu bilinçlerini dış dünyadan gelen her şeye açık tuttukları için dış ilgilerin bu akıntısının derinliğini ölçme ve kendi benliklerinin derinliklerinde yatan kayalık zemine kadar inme cesaretine sahip değillerdir.
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.