Melda Gamze

Melda Gamze
@Saltmelda
Her şeyin birazı, hiçbir şeyin hepsi...
İngiliz Filolojisi
18 Kasım 1999
38 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
186 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
LIFE MAGAZINE
Türkçe cevirisi "İlgili Merciye" olan Raymond Federman'ın bu romanı Postmodernizm akımının öncü eserlerindendir. Geleneksel okuyucuların "plot" anlayışına meydan okuyan bu akım, metafiction özelliğini ,yani kurguyu, kurgu olduğunun farkında olarak yazma ve okuyucuyu uyandırma amacı gütme işini, başarılı bir şekilde vermistir. Yazar yaşadığı dünya savaşı sonrası buhran sebebiyle kitabın içeriğini de bu yönde yazmıştır. Ana karakter olarak tanıdığımız Sarah ve onun isimsiz kuzeni savaş sonrası ayrı düşmüştür. Kitap ise bu iki kuzenin tekrar bir araya gelmesi senaryosu üzerine kurgulanmıştır. Maalesef Türkçe çevirisi bulunmamaktadır.
To Whom it May Concern
To Whom it May ConcernRaymond Federman · Fiction Collective 2 · 199020 okunma
Reklam
224 syf.
8/10 puan verdi
Yes/but
Deniz Feneri
Deniz Feneri
Virginia Woolf
Virginia Woolf
James babasını hiç sevmedi, çünkü onun mutluluğu annesinin mutluluguydu. Tek isteği fenere gitmek; bilgiye, aydınlığa ulasmakti. Defalarca yüzüne yüzüne "bugün fener yok" dedi babası. Şimdi şurda bir balta olsa alıp saplayacakti babasının göğsünün ortasına. Hayalperest annesine kızardı Mr Ramsay. Hava kötüydü işte, nesine boş vaatler veriyordu oğluna Mrs Ramsay? Zaman geçmiş, Mrs Ramsay ölmüştü işte... Şimdi mi gidilecekti fenere? Mr Ramsay onu ve kız kardesi Cam'i sürükleyerek fenere götürüyordu. Sanki oraya varınca vicdani rahatlayacakti. James göğsünde kocaman bir yumruyla babasından nefret ediyordu. Şimdi iyilik mi yapıyordu güya? Babasını affedebilir miydi ki? Şimdi de "aferin!" Demişti ona babası, dümeni güzel yürütüyordu. "Sonunda" dedi Cam, "istediğini elde ettin, babam seni övdü!" Woolf, bu romanı kendi hayatindan alıntılarla donatmistir. Lily (ressam) kendisiydi aslında. Ölen annesinin hatırasını silememisti. Bir şeyleri tamamlaması gerekiyordu. Tıpkı Lily'nin, Mrs Ramsay'in portresini o yaşarken bitirememesi ancak öldükten sonra onu hayal ederek çizip rahatlaması gibi, Virginia Woolf da devamli rüyasına giren annesini, bu romanı yazdıktan sonra görmeyi bırakmıştır. (Invisible presence)
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,6bin okunma
226 syf.
10/10 puan verdi
Anlam nedir
The Blue Flower
The Blue Flower
Penelope Fitzgerald
Penelope Fitzgerald
Novalis anlam arayışında kaybolur. Anlamı bir çiçekte, bir kadında, bir madende aramaya başlar. Anlam aslında Felsededir. Novalis Sophie üzerinden felsefe yaparak anlama ulaşmak ister. Sophie'i görmek ister ancak tanimlayamaz. O bir çocuk mudur yoksa bir kadın mi? Anlam o mudur acaba? Kız kardeşine onu tasvir etmesini ister, Mandelsloh bunu yapamayacağını söyler. O bile kardeşini tanıyamaz çünkü. Novalis onu resmettirmek ve bir ressamın gözünden görmek ister. Ancak ne yazık ki ressam onu cizemez, çünkü ruhunu göremez. Novalis ona bir şiir yazar ancak Sophie'den o kadar bı haberdir ki şiirde ondan bahsedemez ve ondan önceki hayatından bahseder durur. Anlam arayışı yeterli gelmez ve anlamı madende, doğanın derinliklerinde aramaya başlar. Maden'in doğanın hapsedilmiş canlıları olduğunu söyler. Anlam arayışında kendini öyle yitirmiştir ki, hasta yatağındaki sevgilisi Sophie'ye olan ilgisini aksatir. Mavi Ciçek herkese başka bir anlam verir. Caroline ona mavi çiçeğin ne olmadığını söyler, Mandelsloh için yalnızlıktır, Doktor içinse tüberküloz, küçük Bernard içinse masadaki herkesin zihninden geçenleri görebilmek. Mavi çiçek bu yüzden anlam arayisidir. Sonu yoktur, başlangıcı yoktur. Bulmakla başlar ve aramakla biter.
The Blue Flower
The Blue FlowerPenelope Fitzgerald · Mariner Books · 199777 okunma
351 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Hayata umutla sarılmanın, mücadelenin ve yasaların çürümüşlüğünün gerçek olaylardan esinlenerek yansıtılmış, adaletsizliğe karşı bir duruş olmuştur Sefiller... Victor Hugo bu eseri sürgün yıllarında yazmıştır. 21. Yüzyılda okunduğunda “ne olmuş ki hapse girip çıkmışsa? Neden bu kadar büyük olay?” Diyebiliriz ancak o dönem dışlanmak için en büyük sebeptir forsa mahkumu olmak... bir kez mahkum olduysan yaptığın İyiliklerin toplum önünde bir değeri yoktur. Ben Süleyman Doğru’nun kısaltılmış çevirisini okudum. Orijinal halini okumak isterdim çünkü bazı alıntıları görüyorum, o kadar güzel sözler var ki... artık başka kitaplara..
Sefiller (Ciltli)
Sefiller (Ciltli)Victor Hugo · Koridor Yayıncılık · 201796bin okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Elizabeth döneminin en önemli yazarlarından olan Christopher Marlowe’un eseri Dr. Faustus ,bir İngiliz trajedisidir. Büyük bir ilahiyatçı olan Faustus’un ; ün ,şan ve şöhret için ruhunu ve bedenini şeytana satarak büyücülükle uğraşmaya yemin etmiş ve şeytanla sözleşme imzalamıştır. 24 yıllık sözleşmesinde Tanrı sevgisi ile zenginlik arasında çektiği sancıları konu alır.
Dr. Faustus
Dr. FaustusChristopher Marlowe · Mitos Boyut Yayınları · 2018897 okunma