Bir ulu çınarsın ki kırılır, eğilmezsin; ölür dinlemezsin... kanınla çorak kumlukları sularken ekmeğini alnının terine batırır yer, yine düşman karşısına yaralarınla beraber her yerde bir korunak gibi çıkarsın... Sen zalim heybetinle biz mazlumsun; ninenin atanın bucağında Bir garip; ananın babanın kucağında yetişin!