- insan, sınırlar içinde mutlu mesut yaşamaya değil, sınırlarını aşmaya ve yenilikler keşfetmeye ayarlı özel bir varlıktır.
- Rahatlık(konfor), uyuşturur!
- Sorun, sürpriz, rahatsızlık ve zorluklar beynimizin uyanık kalıp çalışması için gereklidir.
- Hayatta olmak demek iniş çıkışlar yaşamak, dengesizlikler içinde denge bulmak demektir. Her şeyi dengeli bir hayat bize göre değildir ve ölümle eş değerdir.
- İnançlar ne üzerine kurulu olurlarsa olsunlar, manevi boşluğun ve hayattaki anlam sorununun en etkin çözüm yollarıdır.
- İnançlarımızı başkalarına anlatarak onlara iyilik yaptığımızı düşünürüz. Fakat başkaları bize inançlarını anlatmaya başladıklarında bunu “dayatma” ve “kötülük” olarak algılama ihtimalimiz pek yüksektir.
- İnançlar, yaşama dair anlam çerçeveleridir. Sadece zemini oluştururlar. İnancı olmayanlar için yaşama devam etmek eziyete dönüşür. İnanç, insanın varoluşuna ait en temel ihtiyaçlarından biridir.
- Neyin içine doğduysak, ona tâbi olur veya ondan kaçmak için enerji harcarız.
- Farklı inanç gruplarına baskı aracına dönüşen her türlü inanç veya inançsızlık insanlık suçudur ve sonuna kadar mücadele edilmesi gereken bir toplumsal kanser tipidir.
- Uygulamaları eleştirebiliriz ama inançları asla! Başkalarının inancının geçerliliği, hakikatle olan ilişkisi, mantıksal veya kanıta dayalı olma derecesi bizim sorgulamamıza açık konular değildir.
-İnançların tartışma, siyaset veya ihtilaf konusu olarak ortaya geldiği her dönemde ise buna maruz kalan toplumlar hastalanır.
Sinan Canan İFA- Sınırları Aşmak
İçinde bulundukları durum ne olursa olsun, nihai amaçlarının farkındalığıyla birlikte şimdiki ânı yaşayabilen insanların tüm davranışları, kendilerini o amaca götüren bilinçli yahut yarı bilinçli basamaklara dönüşür.