İyiliği, güzelliği, sevgiyi isteyen insanın, kötülük, çirkinlik ve nefret içinde kalmasının sebebi insandır, diyor yazar..
Küçüklüklerinin içinde kaybolup, içlerindeki büyüklüğü bulamayan insanların toplumda her zaman çoğunluğu oluşturduğunu ve bu toplumsal ortamda, özgürlüğünü keşfetmiş büyük insanların varolmasına tahammül edilememediğini, bunun yarattığı kötülükleri anlatıyor..
“Yazar bütün bunları kendi yaşamı ve yaptıklarını da yücelterek, karşılaştığı suçlamalara cevap vererek megalomanca anlatmış” dersem, yazarın hitap ettiği “küçük adamlardan” biri olmayı hak etmiş olurum..
Yazar; bütün kötülüklerde, “Küçük adamın” bilinçsiz şekilde “yaşasın!” demelerinin payı olduğunu anlatmış kitap boyunca ve kitabı, mealen “yaşasın bütün insanların kardeşliği” tavsiyesi ile bitirmiş..
Bu final ironisi, yazarın mı yoksa küçük
veya büyük Ademin aşamayacağı insan doğasının mı ürünüdür..