Bir tanrı yaratmak ve öldürmek işte bu kadar kolay. James Tiptree Uzaktan Kumandalı Kız kitabında, sınırlı kelimelerde sonsuzluğu yaratmayı başarıyor. Artık gerçek tanrının unutulduğu ve ikonların tanrılaştırdığı bir dünyada herkesin hayatı kendilerinden metrelerce yukarıda, bir toplantı masası etrafında toplanmış birkaç adamın ağzından çıkacak
Sıradan bir kız o; beyni alışılmadık bir yerde olsa da gerçek, yaşayan bir kız. Bit hızı yüksek, basit bir gerçek zamanlı çevrimiçi sistem – sen ve sizler gibi.
Bu gizemli X Bölgesi’ne adım attığınızda bundan haberiniz bile olmayacak. Belirsizlik içinde süzülen sisler arasından geçerken bilinciniz kapalı olacak. Aylarca süren bir eğitimden geçerek bilmeniz gereken ya da bilmeniz istenilen kadarı size öğretilmiş olacak. Ancak hiçbir şey sizi karşılaşacaklarınıza hazırlayamaz.
Kitabı ilk olarak filmini izledikten sonra öğrendim. Doğrusunu söylemek gerekirse aralarında genel kurgudaki benzerlikler haricinde herhangi bir uyumluluk yok. Bundan dolayı farklı şeyler okumayı bekleyerek kitabı açtım ve her sayfada "Şu olay nerede gerçekleşecek?" düşüncesini üstümden atamadım. O yüzden tam olarak tadını alabildiğimi sanmıyorum. Ancak bunu görmezden gelirsem oldukça yavaş ilerleyen, fazla yoğun ve fazla detaylı bir kitap diyebilirim. Konu çok daha heyecan verici bir şekilde anlatılabilirdi ancak yazar ana karakter olan biyoloğun düşüncelerine, izlenimlerine ve şüphelerine ağırlık vermeyi tercih etmiş.
Farklı bir havası olduğu kesin, biyoloğun donukluğu ve soğukluğu hissedilebiliyor ancak yazarın detaylı anlatımı sayesinde hala yaşadığı her olayın içindesiniz. Gerçi çok fazla olay yok ve bu benim en büyük şikayetimdi. Güzel bir bilimkurgu, 1. kitapta oluşturduğu tüm sorulara 2. kitapta cevap vermesi ve yaşanan olayların sayısını arttırması dileğiyle.
Yok OluşJeff VanderMeer · Alfa Yayınları · 2017161 okunma