Seçil Yardım Örengül

Reklam
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarına katkıda bulunmak adına benim de küçük bir hediyem var. Detaylar için linki tıklayabilirsiniz. instagram.com/p/Cy5gXspNbQB/?...
Uyandığında
Uyandığında
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Beni en çok etkileyen distopyalardan birisidir ve tüm Distopyalarda olduğu gibi, "Uyandığında" da baskıcı, totaliter bir dünyayı ve din devletine dönüşen bir yapı anlatılır. Bu yapı yasa tanımaz bir güçtür ve vatandaşları üzerinde sorgulanamaz bir güce sahiptir. İşte böyle bir düzende

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Açlık Oyunları
Açlık Oyunları
Ateşi Yakalamak
Ateşi Yakalamak
Alaycı Kuş
Alaycı Kuş
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Açlık Oyunları, 2008'de yayımlanan bir gençlik romanıdır. Roman, uzak ve belli olmayan bir gelecekte Kuzey Amerika'da kıyamet sonrasında kurulmuş Panem'de yaşayan 16 yaşındaki kahramanımız Katniss Everdeen'nın ağzından anlatılmaktadır. Halkolağanüstü yetkilerle donatılmış Capitol kent merkezi'nden yönetilmektedir. Açlık Oyunları, her yıl ülkenin on iki bölgesinden seçilen 12- 18 yaş arası bir kız ve erkeğin tek kişi kalana kadar savaştığı ve Capitol halkı tarafından bir görsel şölen gibi sunulduğu bir televizyon programıdır. Roman, bir birinden bağımsız hareket etmek üzere bir araya gelen ve varlıklarını diğerini yok ederek sağlayacak kahramanların seçilmesiyle gelişir. Ve böylecek önce bağımsız gibi av-avlanma bölgesine bırakılan insanlar, gruplaşırlar, yardımlaşırlar ve savaşırlar. Hayatta kalabilmek için de öldürürler, öldürmek zorunda bırakılırlar. Aklın, dayanıklığın, aşkın, itirazın iç içe girdiği bir Distopik üçleme metin.
Beni Asla Bırakma
Beni Asla Bırakma
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Çağdaş romanlar arasında yer alan bir Japon Klasiği de denilir kitap için. Aşk, sanat ve otorite üzerinden kurgulanan kitapta yazgıyla gerçeklik arasındaki ikilem anlatılır. Bir bakıma kabullenişle reddetme, boyun eğmeyle itiraz iç içedir. Roman, bir yatılı okul olan Hailsham'ın öğrencileri ve onları yönetilme biçimleri üzerine kurgulanır. Okulu çevreleyen büyük ve yüksek duvarın arkasından uzanan karanlık ormanın çekiciliğiyle yaydığı korku aynı anda ele alınır. Daha çok da korkunun hakim olduğu romanda, bu nedenle hafta sonlarını evlerinde değil de okulda geçirmek zorunda kalırlar. Zamanla bu korku onları sadece "korkuya" odaklar ve geçmişlerinden kopar ve önceki yaşamların hatırlamazlar. Dış dünyayla bağlantıları yoktur artık. Onları denetleyen ve gündelik hayatlarını planlayan gözetmeleri, spora ve sanata verdikleri önemin sıklıkla altını çizer ve öğrencileri bu iki alana yönlendirirler. Sağlıklı bedenleriyle Hailsham öğrencilerinin özel olduklarını vurgularlar sürekli. Buradan mezun olan ve bir bankada çalışan Kathy H. geçmişini unutmuştur ancak en yakın iki arkadaşının yeniden hayatına girmesi üzerine, onlarla paylaştığı geçmişini gözden geçirir ve nasıl bir biçime büründürüldüklerini anımsamaya başlar.
Reklam
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Sosyal kehanet niteliğinde sayılan bu roman, özgür iradenin irdelenişi hakkında bir gelecek atmosferi çizer. Otomatik Portakal, Anthony Burgess'in hiper sanai dönemine geçiş ve modern elitizm üzerine kurguladığı çok özgün bir romandır. Sanaileşmenin ve modernleşmenin oluşturduğu değişim dinamiklerini politize ederek, bireylerin sınırlarını belirleyen, özgürlük ile sınırların-yasakların bir arada nasıl ilerleyeceği üzerine bir çalışma da diyebiliriz. Yasakların bir üst denetleme merkezinden otomatik olarak biçimlendiğini, gündelik hayatımızın kontrol merkezlerince gözetlendiğini, kara mizahla anlatan roman, bir bakıma özgürlükçü ütopyaların nasıl kara ütopyaya dönüştüğünü de anlatan bir distopyadır diyebiliriz Otommatik Portakal'a. Bu kitabıyla ilgili olarak, “Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..." demiştir Anthony Burgess
Hayatta Kalma Güncesi
Hayatta Kalma Güncesi
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır. "Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır" diyen yazarın önerdiğim romanı diğer Distopyalarla benzerlik gösterir. Bir tür kıyamet öyküsü etrafında ilerler roman. Çevre kirliliği, doğal kaynakların heba edilişi ya da kullanılamaz hale getirilişi kurgunun merkezini oluşturur. Bunların sonucu olarak da evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelir. Dilin yozlaşması, insanların yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan yalnızlık ve korku içinde ilerler roman
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Faşist ve totoritet iktidarların, yönetme biçimlerini oluşturan maddi-manevi, fiziksel-psikolojik araçlarının öncelikle kültür hayatına yönelerek, burada yarattığı kültür endüstrisiyle, muhalif tüm düşünce değerlerini nasıl ortadan kaldırmaya yöneldiğini ve tarih bilincine yönelik saldırıları teşhir eden çok özel bir yapıttır. Roman; öngörülmeyen -ama bana göre öngörülen- bir gelecekte anlatılır. Özel yanmaz giysileriye itfaiyeciler, önceden muhalif olduğu ya da olabileceği düşünülen evlere düzenledikleri baskınlarda, içinde su yerine yanıcı madde bulunan hortumlarla evlerde buldukları kitapları yakarlar. Bu aramalarda görev alan kahramanız Guy Montag, bir gün genç bir kızla karşılaşınca, onunla yaptığı konuşmalarla kitaplara duyduğu ilgisi değişir, önyargısı ortadan kalkar ve kitapları merak eder duruma gelir. Kitaplar nasıl şeyledir, insanların birlikte yanmayı bile göze aldığı bu kitaplarda neler vardır? Montag artık işini, eşini ve tüm yaşamını başka bir gözle değerlendirmeye başlar. Kitapları düşünür ve her kitabın arkasında bir insanın varlığını duyumsar, çünkü her kitabı bir insan düşünüp yaratmıştır. Montag bundan sonra, yakmak için girdiği evlerden kendisine kitap çalmaya başlar ve durum fark edilince de, aranan bir suçlu durumuna düşer.
Otomatik Piyano
Otomatik Piyano
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından "Otomatik Portakal" kadar iyi bilinmese de distopyalar içinde özel bir yeri vardır Otomatik Piyano'nun. İnsanlara gerek kalmadan, yüksek teknoloji ve robotik araçlarla üretimin yapıldığı dönemlerde, insansızlaşan ya da atıl insanlardan oluşan dünya ile anlatan bu roman, makineleşen dünyanın oluşturduğu yeni tür bir güç ve zor kavramına vurgu yapar.
1984
1984
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Geleceğin çok boyutlu krizlerini en ince şekilde anlatan bir roman. 1949'da yayımlanan kitap, otorite ile özgürlük arasındaki çatışmanın gerilimi içinde gerçekleşir. Hem bireysel hem de toplumsal bir eleştiriyle, faşist- baskıcı bir iktidarın oluşumu gerçekleştikten sonraki yönetme biçimini anlatır. Orwell daha önce benzer bir konuyu Hayvan Çiftliği adlı romanında da işlemiştir.
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
Kitap esas gücünü, mutlak iktidarın hangi ideolojik kaynağa dayanıra dayansın sonunda faşizme döneceğini açıkca anlatmasından alır.
Reklam
Swastika Geceleri
Swastika Geceleri
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Feminizmin öncü yapıtlarından sayılmaktadır. Ütopyacı modern toplumların demokrasi kavramı adı altında totoriter rejimler üreterek, tüm toplumsal yaşamı korku ve şiddetle esir alacağı üzerinden ilerler. Bir bakıma kapitalizmin varlık nedeni sayılan sömürme-yönetme erkiyle, insanlığın özgürlük üzerinden getirdiği birikimler arasındaki çatışmadan kurgulanır roman. Bu çatışmanın olası sonuçlarından birisi de, ortaya çıkacak faşizmin ve faşist yönetimlerdir. Katharine Burdekin'in 80 yıl önce kurguladığı ve faşist bir dünyanın olabileceğini kurguladığı akıl tutlmasına neden olacak kadar özel bir roman. Şiddetin ve kas gücünün erkeklere özel statü kazandırdığı, kadınların da damızlık hayvan gibi görüldüğü bu dünya, eril ve dişil olarak toplumsal yaşamın bölünmesine, egemen erkek kültürüyle faşizm arasındaki bağın nasıl kurlaccağına ilişkin öngörülerle doludur. Böyle bir dünyada iktidar için yaşamak, iktidarı ele geçirmek ya da iktidar yanlılarının dünyasında kendine yer aramak romanı psikolojik açıdan da ayrıca değerli kılmaktadır. Bir bakıma Distopik kurgular içinde ilk Anti-faşist anlatı da denilebilir Swastika Geceleri için.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘ten
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Bilim kurgunun büyük romanı olan Cesur Yeni Dünya'da mükemmel bir dünya ve kusursuz insan planlanması üzerinden kurulan, mühendislik ürünü yaşam anlatır. Bu dünyanın insanları ise kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların hamile kalması yasaktır ve bu yüzden de annelik ve babalık ahlaksızlık sayılır ve pornografik durum olarak görülür. Yaşamın ve toplumsal düzenin kurucusu ve kollayıcıları, toplumsal istikrar için, bireyleri hipnopedya -uykuda eğitim- ile yönetirler. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir.
Dava
Dava
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Kafk'nın çok yönlü bir yazar olduğu biliniyor. Hem öykülerinde hem de romanlarında insanın kendine ve doğasına yabancılaşması onun özel ilgi alanlarındandır. Onun içinde yaşadığı "Korku ve Umutsuzluk" çağıdır. Aynı zamanda tanık olduğu dö- nemden başlayarak, tüm gelecek için oluşan tehlikenin ayrımındadır. Çağın tüm şiddetini yaşamış, tanık olmuş bir yazar olarak bireysel anlatıyla toplumsal ötekileştirmeyi, yalnızlığı, kişilik erozyonu ve toplumsal biçimlemenin ortaya çıkardığı psikolojik sorunları kurgulamıştır. Dava adlı romanında ise, suçlanan ve ne ile suçlandığı da tam olarak belirtilmeyen K. ile suçlayan toplumun yargılarının çatışmasıyla ortaya çıkan trajik durum konu edinir. Her ne kadar Kafka için umutsuzluğun yazarı dense de, ben onun umutsuzluğu otopsi masasına yatıran bir yazar olarak algılarım.
Biz
Biz
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından 26.yüzyılda geçen romanda insanın doğadan ve kendisinden koparak yönelişini anlatır. Bu yabancılaşmanın nedeni ise yüksek teknoloji ve bürokratik yönetim biçimidir. Bireyler kişiye indirgenmiş ve kişilerin de bir kimliği yani kişi- likleri yoktur. Bir tür emir-komuta sistemine bağlanmış ve otoriter üst kurumun yönetiminde yaşam sürmektedir. İnsanların adları yoktur, herkes bir sayıdan ibarettir. Saydam, cam duvarların arkasında yaşayan insanların her dakikası sistemce belirlen- mekte, denetlenmektedir. Erkek ve dişi numaralar yalnızca, izin belgeleriyle, belirlenmiş sevişme saatlerinde birbirlerini ziyaret edebilmektedir. GOrwell ve A. Huxley gibi yazarlara esin kaynağı olan yapıt, totoriter yaşamın oluşturduğu politik-kültürel inşanın tehlikelerine işaret eder. Distopik metinlerin öncüsü ve esin kaynağı olan bu roman, dönemin en radikal yapıtlarındandır. İyi edebiyatın aykırı ve asi ruhlular, çılgınlar ve hayalciler tarafından gerçekleştirilebileceğine inanan Zamyatin'i okumaksa ayrı bir keyiftir
Demir Ökçe
Demir Ökçe
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından 1907 yılında yayımlanan Demir Ökçe, karşı-ütopyacı romanların ilki sayılır. Totaliter ve baskıcı sistemdeki toplumun sıkıştırılmış yaşamına ilişkin bir kurgu üzerinden ilerleyen roman ABD'de yükselmeye başlayan oligarşik bir otoriteyi vurguluyor. Doğrudan politik distoya sayılan Demir Ökçe aynı zamanda birçok distopik kurgunun da esin kaynağıdır. Jack London bu romanında ABD'nin bir süre güçleneceğini sonrasında da, gücünü yitirerek çöküş yaşanacağı yolunda öngörülerde bulunur. Dahası faşist ve zorba yönetimlerin ortaya çıkacağını, bu zorbalıklar karşısında nasıl durulması gerektğini kurgulayarak, öngörüsünü çok da geleceğe bırakmamıştır.
Resim