"Arkadaşlar üç gruptur: Biri gıda gibidir; insan onsuz yapamaz. Diğeri ilaca benzer; insan bazen ona muhtaç olur, bazen olmaz. Üçüncü grup ise, hastalığa benzer; insan hiçbir zaman ona muhtaç değildir. Fakat bazen insan ona müptela olur."
"Sen nasıl ilim sahibisin ki kitapların elinden alınınca ortada kalıyorsun, sermayen yok oluyor?" Kitapları kendisine iade edilen Gazali bundan sonra öğrendiği bilgileri ezberlemeye veya ilimlerin özetini kendine mal etmeye çalıştı.
Bazen hayat yorar insanı.
Şarkılar yorar
Beklemek yorar
Özlemek yorar
Affetmek yorar
Hoş görmek yorar
Boş vermek bile yorar
Ve insan susar
Her şeye, herkese rağmen...
Elinden gelen tek şeyi yapar;
Bağıra bağıra susar.
"Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
yüzündeki küskün kedere, gür kirpiklerinin altından
kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
çevçevesine sığmayan
munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu"
Bazılarına anlatmak için hayat yetmezdi, mucizeler şart haline gelirdi, çünkü o kadar salaklardı ki kendi küçüklüklerini görene kadar varoluşu anlayamazlardı.
Bir ulusun köleliği; kendi vergileriyle hayat verdikleri kurumların diğerlerinin eline geçmesiyle başlar, kurulan nükleer santrallerin yaydığı zehirde yetişen nesillerin, hayatta kalmaktan başka hiçbir şeyi önemsemeyecek sağlıksızlıkta olmasıyla devam eder ve samanı bile yurtdışından ithal eder hale gelmesiyle doruk noktasına ulaşırdı.