Ayasofya, kubbeli yapılar tarihinin en önemli eserlerindendir, mimarlık tarihinde bir geçiştir. Dairesel yapısı nedeniyle sembol dilinde ana rahmini çağrıştırır. Ana kubbeye bağlanan yan kubbeleriyle yapıya uzaktan bakıldığında adeta Çatalhöyük'teki kazılarda bulunan, tahtına oturmuş ana tanrıça heykelciğinin yansımasını görürsünüz. Ana Tanrıça kültüründe, kadın kutsaldır, çünkü doğurgandır ve binlerce yüzyıl öncesine dayanan bu inanışa göre doğurmak kutsal kabul edilmiştir. Kubbeli mekânlardaki maneviyata, ana rahmine benzemesinden dolayı verdiği huzur duygusunu da ekleyebiliriz."
Ağaçlar daha iyi büyüsün, güzel meyve versin diye budanır. Fazlalıklarından kurtulması gerekiyor. İnsanlar da bazen bu ağaç gibi kendini budamalı aslında.
Kendinden başka gidecek yeri yoktu adamın Hangi kapıyı çalsa yine kendisi açıyordu
Keskin rüzgârların önündeki yaprak gibi
Kırıldığı her daldan sessizce kaçıyordu
Bir gün olur küsersin bütün dağlara
Karanlık gecelerde dalarsın düşüncelere
Geçmiş günler bir bir canlanır gözünde
İki damla gözyaşı süzülür yanaklarından
Son günümde er kişi niyetine kalkacak eller
Belki de arkamdan mevlit okutacaklar
Şehir yokluğumu hissetmeyecek bile
Işıklı caddelerden bir sel gibi akacak insanlar Yaşamak telaşlı bir ırmakta öylece köpürürken
En baştan kaybetmek ne güzel
Ya da bütün kapılardan kovulmak
Hiçbir şey beklemeden öylece var olmak
Çünkü bu taş toprak arasında beklemek öldürür insanı
Kimsenin umurunda olmadığımı çok iyi biliyorum Kendimin başladığı yerde başkaları tükeniyor Hayatı çoktan sessize aldım.
Artık aradığınız kişiye ulaşılamıyor