Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sehernur UZUN

Ayasofya, kubbeli yapılar tarihinin en önemli eserlerindendir, mimarlık tarihinde bir geçiştir. Dairesel yapısı nedeniyle sembol dilinde ana rahmini çağrıştırır. Ana kubbeye bağlanan yan kubbeleriyle yapıya uzaktan bakıldığında adeta Çatalhöyük'teki kazılarda bulunan, tahtına oturmuş ana tanrıça heykelciğinin yansımasını görürsünüz. Ana Tanrıça kültüründe, kadın kutsaldır, çünkü doğurgandır ve binlerce yüzyıl öncesine dayanan bu inanışa göre doğurmak kutsal kabul edilmiştir. Kubbeli mekânlardaki maneviyata, ana rahmine benzemesinden dolayı verdiği huzur duygusunu da ekleyebiliriz."
Sayfa 28
Reklam
Sınırsız olanın mekânı, İsa'nın ana rahmine sığdığı, vücut bulduğu yer."
Sayfa 21
hepimiz bir gün zihnimizde yaratmış olduğumuz hikâyelerin esiri olacaktık...
Sayfa 146

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insanı en çok gözlerinden tanırsın zaten, aklından ve kalbinden geçenlerin bir nevi yansımasıdır gözler...
Sayfa 137
Bazen anılar tıpkı bir pazar poşeti gibi ağırlık yapar insanın omuzlarında...
Sayfa 134
Reklam
Sorsan ikimiz de maviydik ama birimiz deniz, birimiz gökyüzü...
Sayfa 80
Konuşmadan da anlaşılan diller vardı. Yüze çöreklenen acıyı, gözlerden sızan çaresizliği okumak için insan olmak yeterliydi.
Sayfa 41
Ağaçlar daha iyi büyüsün, güzel meyve versin diye budanır. Fazlalıklarından kurtulması gerekiyor. İnsanlar da bazen bu ağaç gibi kendini budamalı aslında.
Sayfa 12
Kendinden başka gidecek yeri yoktu adamın Hangi kapıyı çalsa yine kendisi açıyordu Keskin rüzgârların önündeki yaprak gibi Kırıldığı her daldan sessizce kaçıyordu
Sayfa 131
Bir gün olur küsersin bütün dağlara Karanlık gecelerde dalarsın düşüncelere Geçmiş günler bir bir canlanır gözünde İki damla gözyaşı süzülür yanaklarından
Sayfa 130
Reklam
Cehenneme otostop çekmeden gidilmez Her günah kalbe bir kor gibi düşer Bu gözyaşı her mendile silinmez Zamansız bahçelerde küle döner ümitler
Sayfa 87
Son günümde er kişi niyetine kalkacak eller Belki de arkamdan mevlit okutacaklar Şehir yokluğumu hissetmeyecek bile Işıklı caddelerden bir sel gibi akacak insanlar Yaşamak telaşlı bir ırmakta öylece köpürürken
Sayfa 76
Belki de şehir eski şehir değildir Belki de umut yorgun bir askerdir Her gün yeniden tutuşur ateş Her gün yeniden yorumlanır su
Sayfa 44
En baştan kaybetmek ne güzel Ya da bütün kapılardan kovulmak Hiçbir şey beklemeden öylece var olmak Çünkü bu taş toprak arasında beklemek öldürür insanı
Sayfa 40
Kimsenin umurunda olmadığımı çok iyi biliyorum Kendimin başladığı yerde başkaları tükeniyor Hayatı çoktan sessize aldım. Artık aradığınız kişiye ulaşılamıyor
Sayfa 24
643 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.