Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeliha Selen Salman

64 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Levayih-i Hayat
Levayih-i Hayat
(Hayattan Sahneler) adlı mektup romanı
Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım
'ın ilk okuduğum kitabıdır. Keşke daha önce okuma fırsatı bulsaydım dediğim bir kitap oldu. Kitabın günümüz Türkçesine uyarlanması gerçekten çok güzel olmuş. 1899 ile 1900 yılları arasında yazılmasına rağmen günümüzde hala devam eden ataerkil evlilik düzeninin kadınlar ve çocuklar için nasıl kabusa döndüğünü hissetmekteyiz. Bu romanda Osmanlı kadınlarının gözünden aşk ve evlilik konuları hakkında felsefi tartışmalar yer alır. Mektuplarda kadınlara kendi sorunlarını ve buldukları çözümleri aktarmak için yazılmıştır. Mehabe ile Fehame'nin aralarındaki felsefi tartışmalar, birbirlerine güzelim ve azizem diye hitap etmeleri, Sabahat'ın cesareti, Müeyyet'in dürüstlüğü, İtimat'ın adaleti ve daha nice kadının hikayesi... Nitekim kadınlar arası kız kardeşlik bağını ve dayanışmayı güçlendirmiştir. Türkiye'deki kadınların deneyimleri açısından önemli bir hafızadır
Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım
. Her kadının özellikle genç kuşakların şiddetle okumasını tavsiye ederim. Eğer felsefi tartışmaları da seviyorsanız keşke hemen bitmeseydi diyeceksiniz.
Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım
'ın ışığı tüm kadınlara rehber olsun. Diğer kitaplarını da okumak dileğiyle.
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,787 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım
8/10 · 3.787 okunma
İçinde yaşadığım evi barkı, bu evlilik hayatını gördükçe bazen evlilikten nefret ettiğim gibi bazen de gözlerimin önüne öyle bir ev bark geliyor ki bunu arzulamamak mümkün olamıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kardeşlik hukukunu bilirim. Lakin dünyada en çok bildiğim ve sevdiğim şey hakikattir.
Bülbül bile baharın güzelliğine dayanamayıp tatlı nağmeleriyle ötüyor. İşte ben de bunlara hayranken Schopenhauer'ın virane baykuşu gibi ötmesine şaşırırdım. Pesimizmi bana anlatmak yalnız güç değil, imkânsızdı. Ama o bülbüle bizim gibi hayran olacak yerde onu adi kuştan ayırmayıp da tüfeğinin saçmalarını ona doğru boşaltan avcılar bulunduğunu görmek, bu dünyada pek çok çirkinliğin de bulunduğunu göstermez mi?
Reklam
Bu çağda, bu halde acaba ben de bu dünyayı sevmek istemedim mi? Hayatın zorluklarından kaçmak, zevklerinden yararlanmak istemedim mi? Dünya, hayat! Evet, bunda ne kadar güzellikler de var. Sular, kırlar, çiçekler, güneşin doğuşu, günbatımları, baharlar... Mehtabın ışığı, güneşin hoş aydınlığı taşlara bile yansıdığı halde bu zavalı vücut taştan, mermerden daha katı bir maddeden mi yapıldı?
Dünyayı sevdiğini söylüyorsun. Sev güzelim! Zira dünya da sana kendini sevdirmeye uygundur. Gençlik, güzellik!
Ancak karı kocalıkta bir şey mutlaka gereklidir; bu da "iyi yoldaşlık"tır.
Evlilik meselesinde seçim hakkı kendilerine verilmemiş olduğundan bir kocanın kabahati yüzünden kadın mahcup kalamaz. Fakat takdire layık bir kocanın kıymetini bilmemek ne kadar alçaklıksa, rezalet ve zevke dalıp, âlemin maskarası olacak hallerde bulunan değersiz ve itibarsız kimseleri sevmek de kendi gönlünü rezil etmekten başka nedir? Bence saygıya layık olan, sevgiye layıktır. İnsanı saygıya layık kılacak şeyler ise rezillikler ve suçlar değildir.
Kendi kendimi sevemeyecek hale gelmektense yaşamamak bence daha iyidir.
Reklam
Bence sevmek için sevilecek adamın sevilmeye layık olması gerekir.
Kısacası demek istiyorum ki insanın ruhani gıdası diye tarif edip anlattığım aşk, şu tabloda resmedilmiş aşk değildir. Senin bir hastalık olarak göstermek istediğin arıza da değildir. Benim anlatmak istediğim yaratılıştan gelen bir yetenek ve ihtiyaçtır. "Sevmek ve sevilmek" işte bu zorunluluk ve insanın yaratılışından gelir güzelim. Toplum düzeni, ailelerin mutluluk ahengi, eşlerin mutluluk uyumu bununla ayakta durur. İnsanlar bunsuz olamaz, yapamaz!
Fehame, bazı insanlar vardır ki altmış yaşına gelseler yine çocuk kalır, nasihate muhtaç olurlar. Bu türlülere küsmek, gücenmek yerine acımalı. Şifaları ve uyanışları olacak şeyleri hatırlatmayı, ayrıntılı açıklamayı onlardan sakınmamalı!
Mutluluğun servetle olabileceğine inananlardan değilim.
Fakat heyhat! Bu kalp artık benim tanıyabileceğim halde mi? Bir zamanlar herkes için sevgi duymaya yetenekli olan kalbim, bugün nefret duygusundan başkasını göstermiyor. Hoşnutluk yerine oraya iğrenme geçti. Sevmek yerine sevmemek, hüzün yerine kabalık, ağlamak yerine soğukluk, gülmek yerine durgunluk!
496 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.