Yusuf Atılgan'ın Aylak adamının dediği gibi; "Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır." Yabancı da aynı böyle hiçbir şeyi tutamak yapamaz kendine çünkü onun için hiçbir şeyin, ölümün dahi bir anlamı yoktur. Sadece idsel güdüler vardır onun için, her eylemini yalnızca bu ihtiyaçlarını gidermek için yapar. Freud'un bilinci üçe ayırdığı id, ego, süperegodan yalnızca ide sahiptir adeta. Bay C bir anlam arıyor ve tek anlamlı şeyin sevgi olduğunu anlıyor en nihayetinde. meursault ise bir anlam arayamayacak kadar insan olmanın altında bir nesnellikle çevresine ve kendisine yabancı bir hayat sürüyor.