Sevim GÖKÇE ÜĞÜDÜCÜ

Birbirlerine son kez bakıp uyudular. Ölümüne. Seksen yaşındaydı. İkisi de. Birlikte olabilmek için kırk yıl, Birlikte ölebilmek için de Bir kırk yıl daha Yaşamışlardı.
Sayfa 354
Reklam
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Sayfa 349
Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime . Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabe ile yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker alıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
Sayfa 349

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sayfa 349
Her paragrafın sonunda, bir " her neyse" var. Oysa her neyse, değil! Oysa o her neyse'lerin devamında, şu an yazamadığım binlerce hikâye var.
Sayfa 348
Reklam
O, hayatım boyunca tanıdığım, âşık olunacak tek adamdı.
Sayfa 347
İntihar etmek. Herhangi bir nedeni olduğundan değil. Bütün hayatı tek bir neden olduğundan. Yaşadığı her şey yüzünden. Bazı insanlar böyledir. Diğerlerine göre daha çok kırılgan olurlar. Ölümü sırtlarında bir çanta gibi taşıyıp yorulduklarında önce onu açarlar. Her neyse...
Sayfa 346
Sana yemin ediyorum. Her neredeysen gelip seni bulacağım. Eğer öldüysen, peşinden koşacağım. Ölümden sonra hayat yoksa da, sana kavuşmak için, onu yaratacağım.
Sayfa 331
Adını çok düşündüm. Bildiklerimden hiçbirini yakıştıramadım. Seni bulduğum gün, senden duyacağım. Bu yüzden tahmin etmeyi bıraktım.
Sayfa 331
Ne de olsa, sağlıklı akıl sahibi olanlar, kötülükler karşısında sessiz kalır ya da dava açarlardı.
Sayfa 317
Reklam
Ne de olsa, insandı ve doğası gereği arsızdı. Doğmak için her şeyi yapardı. Gerekirse karnından çıktığı annesinib leşini doğumhanede bırakır, hatta dünyaya ikizine yapışık bile gelir, ama yine de doğardı...
Sayfa 305
Belki de bu sayede hayat devam ediyordu. Kimse, neye neden olduğunu önceden bilemediği için... Çünkü her davranışının zaman içindeki bütün sonuçlarına önceden tanıklık eden kişinin ilk tepkisi, büyük ihtimalle, durmak olurdu. Durmak ve durdurmak. Dehşet içinde. Hareket etme korkusundan kalbi durana kadar. Çünkü her hareketin nihai sonucu acıydı ve belki de, insanoğlu bunu bilse, hiç doğmazdı.
Sayfa 305
Nereden bilebilirdi insanoğlu? Varlığının sonuçlarını.
Sayfa 305
İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?
Sayfa 285
Belki de hayat, yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi...
Sayfa 280
2.304 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.