İskoç asıllı yazar Johann Hari ‘beynimizin aynı anda sadece bir tek iş yapmaya programlı olduğunu, aynı anda birden fazla işe odaklanmanın mümkün olmadığını , bu konuda çabalamanın ise birçok bedeli olduğunun altını çiziyor.
Basit olarak gördüğümüz odaklanamama halini devasa büyüklükte manipülatif ve zehirli bir sistemin titizlikle yaptığını: daha çok zaman kaybı, daha fazla ekran süresi ile düşüncelerimizi, duygularımızı ve bizi, yer yer insanlıktan çıkardığını ifade ediyor. Ve ekliyor, bu sistemi bireysel karşı duruşlarımızın yanında, toplumsal olarak çare aramanın zorunlu olduğunu, farklı ülkelerde yapılmış yüzlerce araştırma sonuçlarıyla somut bir çerçeve oturtuyor. Çözüm olarak ise bir ön taahhüt oluşturmak, çözüm odaklı davranmak, yılın belli zamanları sosyal medya detoxu yapmak, günde bir saat telefonsuz yürümek, 8 saat ustalıkla uyumak’ gibi seçenekleri sunuyor.
Kitabın yüzlerce görüşme ve araştırma içermesi, yazarın bireysel tecrübeleri, kendi üzerinde uyguladığı yöntemler, uzman görüşleri gibi somut adımlardan ilerlemesi kitabı ciddiye alınır kılınıyor. Çözüm aşamasında verdiği öneriler var olsa da yeterli ve tam olarak uygulanabilir gibi görünmüyor çünkü bu çok ciddi bir çaba ve irade gerektiriyor. Dikkatimiz dört koldan bu denli sığlaştırılırken, buna karşı durabilmek pek mümkün görünmüyor.