Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Begüm Ünlü

Bakın oğlu Darwin hakkında ne diyor: "karakterinin bir özelliği, zamanı duyduğu saygıydı. Onun ne kadar değerli olduğunu hiç unutmazdı... Dakikaları ekonomik kullanırdı... Önüne çıkan birkaç dakikayı bu kadarcık bir süre için çalışmaya oturmaya değmez diye düşünerek asla harcamazdı... Içinde yanan bir ateş varmış gibi, her şeyi hızlı hızlı yapardı."hemen herkesin bu kadarcık sürede bir işe başlamaya değmez bahanesiyle aptalca heba ettiği o çeyrek saatler, muazzam bir yekün oluştururlar. Sanırım d'Aguesseau'ydu; öğle yemeği hiç zamanında hazır olmadığı için bir gün sofraya oturduklarında karısına ordövr olarak o on beşer dakikalık bekleme sürelerinde yazdığı bir kitabı ikram etmiş. 5 veya 10 dakikada zihnini "eyleme hazır hale getirmek", bir paragrafı şevkle okumak, çalışmasına birkaç satır daha eklemek, bir bölümü kopya etmek, içindekiler bölümünün notlarına ve okuduklarına göre güncellemek o kadar kolaydır ki! Bu nedenle, haklı olarak, iyi kullanmayı bilenin asla zaman eksikliği çekmediği söylenir. En çok boş zamanın olanların yapmaları gerekenler için en az zaman bulanlar olduklarını belirten saptama ne kadar doğrudur: çalışacak zaman bulamamaktan şikayet etmek, korkaklığın ve gayret göstermekten nefret edildiğinin itirafıdır.
Reklam
Lanson Bousset Küçük şeyleri küçümseyen yavaş yavaş yok olur.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bossuet, "büyük katılımlarla tırmanılan ama sonra sert bir düşüşle aşağı inilen olağanüstü çabalar"dansa "bazen en büyük çileyi veren ve yok edici olabilen küçük fedakarlıkları", mütevazı ama kesin kazançları, kolay ama sürekli yinelenerek farkına bile varılmadan alışkanlığa dönüşen fiilleri tercih ediyordu... az her güne yeter yeter ki her gün o az kazanılsın: asla durulmazsa en ağır yürüyüşle bile yol alınır. Entelektüel çalışmada önemli olan düzenlilik değil, sürekliliktir. Deha uzun bir sabır işidir denmiştir. Bütün büyük işler sebatkar bir sabırla başarılmıştır.
Sayfa 119Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaferinden emin bir hükümran olarak alışkanlık, hiç acelesi yokmuş gibi sinsice ilerler. Sanki biteviye yinelenen yavaş eylemlerin mucizevi etkisini bilmektedir. Birinci fiil zahmetli bile olsa gerçekleştirildikten sonra, tekrarının vereceği zahmet zaten azalmış olacaktır. Üçüncü, dördüncü tekrarda harcanan çaba daha da azalır ve giderek hafifleyerek sonunda yok olur.
Sayfa 112Kitabı okudu
Zaman, özgürleşmemizin o değerli müttefiki, onu bizim için çalışmaya mecbur etmezsek, o dingin azmiyle aleyhimize işler.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
"Bakın! Yeraltındaki bir mağarada yaşayan insanlar... Tıpkı bizler gibi... sadece kendi gölgelerini ve birbirlerinin gölgelerini görürler, ateşin mağaranın duvarına düşürdüğü gölgeleri." Platon, İÖ ~375
Sayfa 9 - DomingoKitabı okuyor