Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Shrbnyldz
Shrbnyldz
@Shrbnyldz_
Ekonomi
Lisans
80 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
"Sizce adalet algımızın tarihi geçmiş midir?
Gerçekliği kurmacadan ayıran belirgin bir sınır kaldı mı?
Sandığınızdan daha az şey biliyorsunuz.
İnsanların aptallığını küçümsemeyin
Gelecek filmlerde gördüğümüz gibi değil "diyor Yuval Noah Harari .
Teknolojik, ekonomik, siyasi, toplumsal ve varoluşsal zorluklara açıklık getiren 21.Yüzyıl için 21 Ders Dünyaya daha geniş pencereden baksanıza vesile olacak :) İyi okumalar...
Mevlana;
“Yarın yaparım diyorsun kaç tane yarın geçti hayatında
Kaç tane yarın geçti ne yaptın ki yarın yarın diyorsun “
Toplumsal bir kaderin Oblomov' u içine düşürdüğü uyuşmayı rastgele bir tembellikle karıştırmamak gerekir.
Oblomovluk Hastalığı, belki de düzene karşı yapılan bir isyanın görünen yüzü. Biraz düşünmek gerekiyor bu kavram
Dr. Alan Gratch ın Aşkın Mantığı olsa adlı kitabı ile yolumuz farklı olay örgüsü ile kesişti!
Hep yaşadığım ve farkına varamadığım Aşk hayatımın bitmek bilmeyen aksiyonları ,akrep ve yelkovan arasında tekrarlanan hatalarım ile debelenip dururken beni dürten bir eser oldu . Okuduktan sonra kendime doğru soruları soruyor muyum ? Dedim...
Ben Kimim?
İstediğim nedir?
Ne tür insan kusuru ile yaşayabilirim?
Benim için önemli olan ne ?
Sen kimsin? Vs. En basitinden sorular sorup gerçek cevapları verdiğim oldu mu?
Ardından kendimi hiç tanımadığımı fark ettim. Sorgulamazsan nasıl tanıyacağım dimi:) Sorguladığımızda nedeni taaa cocuklugumuza dayanıyor. İyi kötü, güzel çirkin ,yasaklı yasaksız her şeyi nerde nasıl öğretildiğinin farkına varmadan farklı olaylar ile öğrenerek ilerliyoruz . Tabi hayat çerçevesinde yaşanan bitmek bilmeyen kötü olayların gidişatına baktığımızda o an sebeb olanı suçlarken buluruz kendimizi . Peki Asıl sebebi o an orda onu bize yasatan mıdır? ...
Kendi hayatım adına konuşayım hayır değil. Biz insanlara izin verdiğimiz kadar üzülürüz .
Peki neden izin verdim ? Neden o ?
Önce toz kunduramazken şimdi onu düşündüğümde beynim ,kalbim çamura bulanmış gibi hissederim ? Hepsinin cevabına bu eserde rasyalayacağınız ve kendinize ait bir yaşam oluşturmanın temelini attıracak güzel bir eser ... tavsiye :))
İyi okumalar:)))
Okur Takip Önerileri
Dostoyevski; Eserin kahramanı Raskolnikov'un teorileriyle toplumsal ahlakı sorgulayışını, ailesini ve aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini baltalı cinayet ile devlet dairelerini, sistemleri, insanları, siyasi düzeni, inançları, vs. baltalanmak istercesine Napolyon olabilme ve kendini gerçekleştirebilme arzusu uzerindeki olay örgüsünü Suç ve Ceza kitabında okurlara sunmustur. Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının , bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasını anlatan eserin sonuna geldiğinizde Peki, biz hayatta ne kadar Napolyon olmayı istiyoruz? sorusu beliriveriyor.
Okuma alışkanlığı kazandıracak güzel bır eser keyifli okumalar güzel okurlar :)
Her şey, her şekilde olmaya devam ediyor.
Her an her şey olabilir.!" der David Caine
Adam Fawer ’ın kitabını ilk kes okuyorum . Kimya, fizik, matematik, felsefe ile harmanlanan Olasılıksız muhteşem kurguya sahip . Okuyanı içine çeken bilim kurgu+polisiye tadında bir roman. Kitabın dili akıcı ve sade. Jasper, Nava, Crowe hepsi muzzam karakterlerdi. Sakın gözünüz korkmasın, Adam Fawer bize her şeyi kavrayacak düzeyde vermiş.Betimlemelerdeki olay akışı o kadar hızlıydı ki film izliyor hissine kapıldım . Kitabın sonun da ise ciddi anlamda şaşırdım .Sadece şunu söyleyebilirim. Bilim kurgu ve aksiyonun fazlasıyla fantastiğe kaydığı bu roman gerçeklikle hayal dünyası arasında çok büyük bir bağlantı kurmamızı sağlayacak.Özellikle de her şeyin en büyük olasılıkla gerçekleştiğini aslında hiçbir şeyin rastlantısal olmadığını . ✔
Eğer sen de kontrolün kimde olduğunu merak ediyosan Olasılıksız tam sana göre ;)
Küçük Prens benim için dünyanın en güzel kitaplarından biri . Basit bir çocuk kitabı gibi görünsede yaşamı,sevgiyi , aşkı bir çocuğun gözünden, büyüklerin dünyasına vurgu yaparak anlatır. Biz büyümüş insanların hatalarını, aptallıklarını öyle güzel göndermeler ve sosyolojik eleştiriler beraberinde yansıtır ki , mantığımızla algıladığımız şeylere duygumuzu katabilmeyi , gözümüzle baktığımız şeylere bir de yüreğimizle bakmayı öğrenmeyi hatırlatan Küçük Prens; çocuk edebiyatı içerisinde yer alsa dahi yetişkinlere de hitap eden bir eserdir. Küçük Prens ile tanışmanızı diliyorum...
Keyifli okumalarr : )
Bilinmeyen bir kadın, bilinmeyi istemediği kişiler tarafından o kadar çok bilinen bir kadın oldu ki bu bilinirliğini artırmak yerine ruhunun bilinmeyenliğini daha çok artırdı. Bu kitapta hiçbir cümle boş değil, her cümle o kadar samimi ki . Bilinmeyen bir kadının sevdiği gibi sevilme isteği ; Bunla berber kitabı bitirip kapayınca bu mektubu bana yazan olsa fena olmazdı hani :) diyesiniz geliyor. Öte taraftan okurken Ünlü roman yazarı R. yerinde buldum kendimi bana yazılmış gibi gözlerim doldu, incecik kitaplara kocaman bir hayat sığdıran bir şaheser.Stefan Zweig bir kadına bürünüp bu kadar etkili mesajı iletmesi ayrı fevkalade bir şey. Bu kitabı okuduktan sonra sevgi kavramını sorgular oldum ne kadar kısa hikaye olsada duygusu ve çıkaracağı anlamın derinliği ile herkesin kendine bir parça yakalayacağı eser...
Bu bilinmezliği yaşaman dileği ile keyifli okumalar :)
Yaşamak nedir?
Ölmek için sayısız sebep varken hayatta kalmayı tercih etmek
İlkin okuduğumda klasik ailenin hayırsız evladı Fugui dedim. Tamam böyle yaşatıyo yaşar ileriki sayfalarda dedim ama öyle oldu ki yaşatan yaşar olmaktan çıktı. Fugui nin başına gelenlere sitem ettim bu ne ya dedim.kitap bitince gerçek hayatın kitaptan da pek ayrı yanı yok ya onu hatırladım. Güzel bir eserdi .Okuyun ve birde siz yaşam kavramını cevaplandırın.
Keyifli okumalar :)
Kimliği ve suçu belirsiz bir mahkum ?
Yazar bu eserde bütün düşüncelerini açıklamayı uygun görmeyip düşüncelerinin anlaşılıp anlaşılmayacağını tercih etmiş. Siyasal ve toplumsal fikri ele alımış. Eserin ortaya çıkış nedenini sorguladığımızda sanki gerçekten bir mahkumun birbiriyle bağlantısız, sararmış bir tomar kağıdın tek tek kayda geçirilmiş hali ya da 2. bir seçenek; bir hayalperestin kitabın içine fırlatıp atarak kurtulduğu düşünce fikri akla gelir . İkisinden birini hissediyo insan ben ilkini hissettim. Ama baktığında yazar bu fikri bir kitapdan almamış.
Fikirleri uzaktan arama alışkanlığı yok . Hepimizin bulabileceği yerden , belkide bulunduğumuz yerden ;Çünkü Bir İdam Mahkumunun Son Günü zihnimizde neyi uyandırmadı veya hayal ettirmedi ki. Zaten geçmiş zamanda fikirleri tartışma konusu olmuştu.Bu nedenle okunması gereken üzerinde düşünülecek bir eser .
Okurlara önerimdir okuyun :)
"Ah Sohrab! yüreğindeki acılara dokunup onları tek tek iyileştirmek isterdim...":(
Sen ne güzel bir esersin uzun zaman önce okumama rağmen hala zihnimde yer etmişsin.Benim için fawori olarak kalan eserdir. Yazarın anlattığı Coğrafya'nın bütün çıplaklığıyla zihninizde belirmesine şaşıracaksınız. Misal bir diyaloğu vardı;
Senin için herşeyi yaparım.” diyen Hasan’a
( Emir )-“Benim için gerçekten yerdeki pisliği bile yer misin?” diye soruyor .
Hem onu bu kadar çok sevdiğini bildiği için, hem de istediği herşeyi yapmak zorundaymış gibi küçümsediği için sorduğu bu soruya aldığı yanıt ise
(Hasan) -“Tabi ki yerim Emir Ağa ama asıl sen benden böyle bir şey yapmamı ister misin?” diyor .
Romanda hem bir insanın bir insanı ne kadar sevebileceğine tanıklık ediyorsunuz, hem de sevgi`nin karşılığı olan ihanet ve terk edilmişlik ile sarsılıyorsunuz.
Gözyaşlarıma hakim olamadım ve dayanamayıp 2.defa okudum. Okuyun, okutun
Kesinlikle okurlara öneriyorum...
FAHRENHEIT 451 de Kitapları tehlikeli ve kötü bilen prototip insan modelleri var. İnsanların düşünmesi, hissetmesi, şuurlu farkındalık geliştirip sorgulaması, kitap okuması yasak. Kitaplar ve kitap okuyanlar ateş ile cezalandırılıyor. Peki neden; kim için bu tehlike ? Okurken cevabı bulmaya çalışacak, sorgulayacak, bunalacak ve kaçacaksınız. o kasvetli havayı hissedeceksiniz. İşte kitapları yakmakla görevli itfaiyeci Montag`ın bilgi ve düşünceye önem verip, sorgulamaya koyulması ile bu sorunun cevabına ulaşacağımız distopya türünde yazılmış güzel bir eser.☆☆☆☆☆
Masal gibi görünsede aslında mısraları eğitici mesajlarla dolu fevkalade bir eser. Bu güzel eser dinlemeyi beceremeyen ve zamanın kıymetini bilmeyen bizlere ;yitip gitmeden farkındalık yaratan cana yakın, samimi ,düşündüren vs.daha birçok mesajı ileten momo yu 7 den 77 e okurlara öneriyorum. :)
