merhum kocasının ardından ağlayarak şöyle haykırıyordu: . Seni nereye götürüyorlar böyle? Bir daha yiyip içmeyeceğin, matemin, kederin ve karanlığın hâkim olduğu bir eve götürüyorlar!”
Bu feryatları duyar duymaz, dünyalar başıma yıkıldı sandım, dehşet içerisinde haykırdım: “Aman Tanrım! Bu ölüyü bizim eve götürüyorlar!”