Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Stworld

Stworld
@Stworld
Books, minds and umbrellas only work if they’re open…
Yönetim
Yüksek lisans
İstanbul
Münih
50 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Hepimiz zaaflarımızın bizi çektiği hayatlarda kendimizi bulmaya ve taşımaya çalışıyorduk. Hepimiz korkularımızın tutsağı olabiliyorduk. Tercihler farklı şekillerde yaşanıyor ve yaşatılıyordu. O akşam o masada, kimi korkuları yüzünden hayatı adına kimi adımları atamadığını düşünen tek insan o değildi.
Reklam
Günün birinde istediğim hayatı yaşayacaktım ya… İstediğim hayatı yaşamak… Neydi bu hayat?.. O hayat nasıl bir hayattı?.. Cevabın ya da cevapların pek bir anlamı yoktu. Bir cevap bulmaya bile gerek yoktu. Büyü cevabın yoklugunda gizliydi belki de…
Stworld

Stworld

, bir kitabı okumaya başladı
Karanlık Çökerken Neredeydiniz
Karanlık Çökerken NeredeydinizMario Levi
7.9/10 · 103 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Köpek havlaması duyuyorum, bir kadın kahkahası titreşimini duyuyorum, kısık bir ses, hüzünlü ve yorgun. Demir şıngırtısı, bir şey rüzgârda takırdıyor, belki bir yelkenli. Belki de rüya görüyorum, çocukluğumu, kendimi…
Sayfa 142Kitabı okudu
152 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Yuva
YuvaJudith Hermann
6.9/10 · 399 okunma
Reklam
Ben bütün gülleri budadıktan sonra evin önündeki ağacın altına oturup sütlü Türk kahvesi içiyoruz. Yan yana oturup gülleri, güllerin akşam karanlığıyla birlikte artan esrarengiz pırıltılarını izliyoruz. Sivrisinekler başımızın üstünde dans ediyor, yaprak kımıldamıyor, güneş evin üstünde, sonunda çatının arkasına düşüyor.
Yaz geceleri içini hep sevgi ve romantizmle doldurduğundan hoş hatıralar çok geçmeden, kıskançlık ve arzu kabarmaları eşliğinde, dalga dalga üstüne geliyorlar…
Sayfa 148Kitabı okudu
Vagonun arka kapısında bir pencere var ve bu pencereden tarlaların arasında uzaklaşan lekenin silikleşen kalıntılarını hala görebiliyorlar. Kendileri için burukluk ve korkuyla özdeşleşmiş bir leke bu, yine de şimdi son duydukları his hepsi için aynı, büyük bir korku bu; gittikleri yere vardıklarında oradan geriye hiçbir şey kalmamış olacağına dair bir sezgi.
Her sabah kahvaltıdan sonra kahve içmek için oturduğumuz, pencerenin önündeki koltuklara oturamıyordum. Karnıyarık, domatesli pilav, fırın sütlaç yapamayordum. Müzik dileyemiyordum. Boğaz Köprüsünden geçerken iyot alalım, Boğaz havası alalım diye arabanın camını açamıyorumdum. Saçlarımı ensemde topuz yapamıyordum. Eeee, bunlar benim hayatımın renkleriydi... O' nunla bütünleşmiş renkler. Yerine ne koyabilirdim ki?
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
“Aslında ikimizde kahve sevmezdik. Söyleyemediklerimizin yerine geçerdi. Araya giren duygusal ayrılıkların son bulması dileğiydi. Vazgeçmemek, kıyamamak, pişman olmak, KAVUŞMAK demekti. Evimizdeki sıcaklığı korumak demekti… sonuçta BİZİ hep korudu bu sihirli cümle… Hadi gel, bi kahve içelim…”
Hafızanın tatlı rüzgârına kapılan Seyfi ile Vildan yıllar sonra yeniden paylaşacak bir şey bulmuş, eskiye, geçmişe, unutulan güzel günlere dönmek istercesine, bağırarak şarkı söylemeye başlamıştı.
Sayfa 125Kitabı okudu
Gel,dedi, bugün hava açtı, kapının önüne çıkıp oturalım. Hazır çay da oldu, boğazından iki lokma geçsin, sonra nedenini, nasılını anlatırım sana.
Sayfa 176Kitabı okudu
444 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.