Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şükran

"...Dünyalığı sevmek, dostun düşmanı sevmesi gibidir."
Reklam
"... Allah'a karşı tam kul olmak, varlığa karşı tam hür olmak anlamına gelir..."
"Eline, diline, beline!.." diyordu. Bu kelimelerin ilk harflerini kullanarak "edeb" diyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsan kendini bilmeli," diyor ve "kendini bilen Rabbini bilir," diye de ilave ediyor.
Şu âlemin şartlarına ayak uydur ama kendin ol.
Reklam
Mücadele azmi insanı zinde tutuyordu çünkü.
"Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. Onların tek söyledikleri şuydu: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla; ayaklarımızı sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!" Âl-i İmrân, 3/146-147
... İsrail'in hiçbir anlaşmayı ve barışı gözetmeyeceğini herkes görmüş oldu. Yüce Allah kendilerinden önceki ataları hakkında şöyle buyuruyor: " Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde hiç çekinmeden her defasında anlaşmayı bozan kimselerdir." Enfal 8/56
İsrail'i korkutan dâvaları uğrunda baş koyan, canlarını Allah'a satan ve ölüme aldırış etmeden kendin feda eden gençlerdir. Bu yiğitler, düzenledikleri şehadet eylemleri ile İsrail'in ve Yahudilerin korkulu rüyası hâline gelmişlerdir. Onlar iyi biliyorlar ki demiri körelten ancak demirdir!
Herkes bilir ki iktisadi teşkilat, ahlaki teşkilattan sonradır.
Reklam
İlk rastladığı kişiye mutlaka "Doğruluk mu daha büyük meziyettir, yoksa yiğitlik mi?" diye sorar, cevap ne olursa olsun, "Bütün insanlar doğru olsaydı yiğitliğe lüzum kalmazdı!" derdi.
"...Âlemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir!.."
"Öleceğini bilip de Allah'ı bilmemek neden o halde oğul!.. Bilmelisin ki dudak, kalpte olandan gayrıyı söylemez!.."
Kendisine şifa için gelen herkese şifa dağıttığı, görmeyen gözleri bile iyi ettiği halde kendi gözlerine merhem kabul etmez, bilakis gönül gözüyle görmeyi tercih edermiş. Altmış üç yaşındayken gözlerine alaca düşmüş, feri kaybolmuş. Bir zamanlar, Abakay Derviş'ten öğrendiği bitki köklerinden merhem yapıp gözlerine sürse iyi olurmuş ama o "Adı güzel kendi güzel Muhammed'in mübarek gözleri bu dünyayı altmış üç yıl gördü, bize de ziyadesi gerekmez!" diyerek tam on iki yıl, beş kulaç ötesini görmeden yaşamış.
Hayatım boyunca hep çok şeye sahip olmayı değil, az şeye ihtiyaç duymayı istemişimdir.
697 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.