Sonunda bitti.
Direk konuya girerek incelememi yazmak istedim. Kitap eğer ki kurgulanmış bir devlet üzerine anlatılmış bir kitap olsaydı okurken hoşunuza giderdi ama bir Türk olarak okuduğum vakit çoğu sayfasında Türk sultanları hakkında yazılan yazılar okurken okumamı güçleştirdi. Edebî olarak çok iyi betimlemeler kullanılsa da ben Türk olarak okuyunca güzel diyemiyorum. Bir milletin tarihine laf uzatmadan yazılan bir kitap olsaydı gayet güzel bir kitap olabilirdi. Çünkü hikaye çok güçlü. Unutmayalım ki kötü olan milletler değil insanlardır. Kötülük de iyilik de kişiseldir. Büyük Selçuklu Sultanları Melikşah, Alparslan, Osmanlı Hükümdarı Abdülhamid hakkında yazılanlar aklıma mantığıma hiç yatmadı. Türkleri yağmacı, insafsız, aşağılık bulmalar hiç hoş değildi. Diyecek söz bulamıyorum. Kitaptan bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum:
Hayyam:
- Işte Selçuklular böyledir, dedi. Hem insafsızca yağmacı hem de en aşağılık ve en yüce duyguları besleyebilen aydın hükümdarlardır. Sf 40
Bir heyecanla başladığım kitabı hüsranla bitirmek beni üzdü.Ömer Hayyam, Nizamülmülk ve Hasan Sabbah hakkında bilgiler edinirken Türk Tarihinin eleştirilmesi büyük bir hüsrandı.