“Ulu efendimiz bahşetsin bize
Her fırtına için bir gökkuşağı
Her gözyaşı için bir tebessüm
Her güçlük için bir nimet
Yalnız geçirilen her an için bir dost
Her dua için bir karşılık”
Sezai Karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır… Mona Rosa Sezai Karakoç için Muazzez Akkaya’dır. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılmaya cesaret edemiyordur… Bir gün cesaretini toplar ve tüm heyecanıyla aşkını, kalbinden geçenleri Muazzez Hanım’ a döker… Fakat reddedilince bu aşkı içselleştirir ve bu
"Madem bu dünya bile yok olacak bir gün Sevginin bitmesine insan neden üzülsün? Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi? Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi."