Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Thesilenceof readingbook

Thesilenceof readingbook
@Thesilenceofreadingbook
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri
Bir Kadının Kavgaları ve DönüşümleriÉdouard Louis
8.2/10 · 33 okunma
Reklam
“Hayat, ne istediğini bilen ama aynı zamanda istediklerini elde etmelerini neyin imkansız kıldığının da farkında olan insanlar için ziyadesiyle zordur. Hayat, ne istediğini bilen ama bunlara asla kavuşamayacağını henüz fark etmemiş için de zor, ama nispeten daha az zordur. En az zorlananlar ise ne istediklerini bilmeyenlerdir.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1928 yılının Fransa’sına gidiyoruz. Savaş sonrasında insanlar rahatlamış ve refah içindiler. Aileler çocukları için iyi bir gelecek inşa etmek ister ve ona göre hareket ederler. Ama gençler bu sakinlikten sıkılır ve bir devrim heyecanı ararlar. Kitaptaki genç karakterlerimizde bu duygudadır. Bunun üzerine İç Savaş adında bir dergi çıkarırlar. Bu yeterli gelmeyince gruptan biri olan Rosenthal bir komplo önerisinde bulunur. Arkadaşlarını da buna ikna eder. Ama bilmedikleri bir şey vardır. Hayatta onlar için bazı komplolar hazırlamaktadır. Sınıf ayrımının yarattığı aşağılanma hissi, kendi sınıfından uzaklaşma isteği, gençliğin beraberinde getirdiği özgürlük isteği ve topluma karşı isyanı görüyoruz. Kitaptaki burjuva olan gençlerimiz Rosenthal ve Laforgue için ayrıca bu kendi sınıfına ve ailelerine karşı bir isyan da. İdeolojik bilinç açısından eksikleri var. Onların bu isyan ve devrim isteği toplumsal gerçekle bağdaşmadığından beklenmedik sonuçlar doğuruyor. Yazar kendisi de Fransız Komünist Partisi üyesi. Hitler Fransa’ya saldırınca orduya katılır ve henüz 35 yaşında ölür. Ölümünden sonra yapılan karalama kampanyasında onun destekçisi arkadaşı olan Jean-Paul Sartre’dır. Severek okuduğum bir kitap oldu.
Komplo
KomploPaul Nizan · Sel Yayıncılık · 20234 okunma
443 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Doksan Üç, Fransız İhtilali’ne yönelik olan karşı-devrimci tepkileri konu alıyor. Bu tepkilerin yani kralcılar ve cumhuriyetçiler çatışmasının nasıl iç savaş halini aldığını okuyoruz. Denizde insanların savaşta ne hissettiklerini gördüğümüz gibi başkentten uzak kırsal kesimlerde geçimini sağlayan insanların da düşüncelerini, bu ihtilalin onlara yansımalarını görüyoruz. Onlar bu çatışmanın nedenlerinin bilincinde değilken bile bu çatışmanın içinde kendilerini bulurlar. Kralcıların amaçlarına ulaşmak için gözlerini nasıl kararttığını, kadın, çocuk ve tutsak demeden herkesi öldürdüğünü görüyoruz. Ayrıca dini kullanarak bölge halkını kendi taraflarına çekiyorlar. Kitapta burayı anlattığı yerde aklıma “Din halkın afyonudur” sözü gelmişti. Aslında bir yandan da merkezi düşünce ile yerel düşüncenin çatışmasını da okuyoruz. Yerelde çatışmalar, saldırılar devam ederken merkezde de ihtilal günlük hayatı ve mekanları dönüştürmüş durumda. Ben kitabı severek okudum. İhtilalin yansımalarını, iç savaş haline gelen çatışmayı, yerelin ve merkezin düşünce farklılığını güzel dile getirmişti. Hugo bunları karakterlerin hikayeleriyle birleştirerek daha etkili hale getirmişti.
Doksan Üç
Doksan ÜçVictor Hugo · İletişim Yayıncılık · 2018657 okunma
Reklam
824 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Boccaccio, kitaba dönemin durumunu anlatarak başlar. Veba salgınının şehri getirdiği halden bahseder. Yasaların kontrolünü ve toplumun düzenini sağlayan insanlar ya da yardımcıları hastalanmış ya da ölmüştür. Bu nedenle yasalar işlemez haldedir. İnsanlar öleceğini düşündüğünden, yarınlar yokmuşcasına eğlenmekte, birbirlerinin evine gitmekte ve evleri kendi evleri gibi kullanmaktadır. Aldıkları tek önlem hasta kişilerden ve eşyalarından uzak durmaktır. Bu hastalık yüzünden anne çocuklarından, karısı kocasından, kardeşi ablasından, yani birçok yakın, birbirinden uzağa kaçmaktadır. Hastalıkla birlikte yeni adetler ortaya çıkmıştır. Hastalık kenti ve insan ilişkilerini dönüştürmüştür. Böyle bir ortamda yedi kadınla üç genç erkek bir araya gelip buradan uzaklaşmaya karar verir. Şehirden uzak bir yere giden bu insanlar, vakit geçirmek için hikaye anlatmaya başlar. Bir günde herkesin hikaye anlatmasıyla on hikaye, on günde ise yüz hikaye anlatılmış olur. Bunlar 14. yüzyılın günlük hayatından bahseden hikayelerdir. Bu hikayeler anlatılırken bir yandan da toplumun eleştirisi de yapılır.Din adamları, ahlak, başa gelen talihsiz olaylar, mutlu sonlar, çabalayarak amacına ulaşanlar, hüsranla biten aşklar, kadın erkek ilişkileri bu hikayelerin konularıdır. Kısaca günlük hayatta görülen her şey, hikayelerde yer edinir. Bu eser edebiyat için ayrı bir önem taşır. 14. yüzyıl Batı hayat tarzını anlatır. Hümanizmin doğmadan önceki habercisi olarak görülür. Yazar da Dünya edebiyatının ilk hikayecisi olarak görülür.
Decameron
DecameronGiovanni Boccaccio · Alfa Yayınları · 20201,200 okunma
576 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.