Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uğur Alp

212 syf.
4/10 puan verdi
Tamamı argo diliyle kendi dünyasında yazılmış ama bana çok itici geldi, belki böyle dünyalar vardır ama bu kitabı sevemedim Kinyas ve kayra yı beğenip bir kaç kitabını almıştım, kötü bir seçim yapmışım bence
Malafa
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,568 okunma
Reklam
556 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Edebiyat dersinde betimleme bize anlatılırken bir hocamız “ kelimelerle resim çizme sanatı “ demişti yada aklımda öyle kaldı. John Steinback nasıl betimleneler yapıyor diye soracak olursanız size şöyle cevap verebilirim; tamamen hareketli ve otonom bir sistem kurmuş. Kaplumbağanın yürüyüşünü anlatırken onun hangi adımını nasıl attığını, otları ayaklarıyla ittirip nasıl ilerlediğini hayal edebiliyor hatta çıkardığı çıtırtı seslerini duyabiliyorum. Oruçluyken okuduğum zaman bir yemek yeme sahnesi vardı, o kadar güzel ballandıra ballandıra anlatılmış ki aç olmamama rağmen ağzımın suyu aktı ve okumayı bıraktım o an. Kitap kapitalizm eleştirisi üzerinden bize Joad Ailesi ve diğer insanların umutlarının peşinden açlık, sefalet içinde sürüklenişini anlatıyor. Mecbur kalınca insanların neler yapabileceğini, karnını doyurmak uğruna katlanabileceklerini, çaresizlik karşısında bazen yutkunmalarını bazen de baş kaldırışlarını görebiliyoruz. Genel anlamda depresif, içim kararak, acıyarak okusam da insanlardaki o yardımlaşma duygusu, birbirine sahip çıkma destek olma, tanımadıkları insanlara bile ellerini uzatabilmeleri ise kalbime ışık doldurdu. Karamsar insansanız, o an depresifseniz, başkalarına çok üzülüyorsanız bu kitabı okumayın, hâlâ kalbim acıyor.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,2bin okunma
150 syf.
7/10 puan verdi
Daha önce yazarın hayvan çiftliği kitabını okuyup beğendiğim için kütüphanede görünce bu kitabını okumaya karar verdim. Deneme türünde pek kitap okumadığım için tarz olarak bana bir garip geldi fakat içindeki bazı yazılar gerçekten ilgi çekici gelebiliyor. Kodes ismli yazısında hapishaneleri anlatmak için bilinçli olarak demir parmaklıklar ardına girmiş ve anlatmış yazar. 2. İlginç bulduğum yazı ise atom bombaları üzerine yazılmış. 1940 yılında yazılmış olduğunu görünce özellikle o çağdaki fikirler ilginç gelebiliyor. Bir gelişmenin 50 yıl 100 yıl sonra yorumunu yapmak ile o dönemde insanların nasıl düşündüğünü görmek gerçekten farklı. Bu kitapta beni en çok şaşortan şey ise Tolstoy’un Shakespeare’i sevmediğini ve risale isimli eserinde yerden yere vurduğunu öğrenmem oldu. Yazının başında Tolstoy’un dediklerini aktarmış ve sonunda da neden haksız olduğunu bir bir anlatmış. Hatta şöyle bitirmiştir “ Tolstoy Savaş ve Barış ile Anna Karerina’nın yazarı olmasaydı bu risale çoktan unutulup gitmişti. Ayrıca dönemin ingiliz yazarlarının eleştirildiği kısımlar da mevcut fakat onların herhangi(James Joyce, Henry Miller vs) eserini okumadığım için bu kısımlar benim için sıkıcı geçti.
Balinanın Karnında
Balinanın KarnındaGeorge Orwell · Sel Yayıncılık · 2015465 okunma