Kudret ALPER
@Tsundokusendromlu
2019/20
2020/50
2021/76
2022/81
2023/80
34 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Bir kitabı okumaya başladı
Bir kitap okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Okur Takip Önerileri
Bir kitabı yarım bıraktı
08.01.2018 tarihli 94. celse başladığında,son savunmalara geçmeden önce sanıklardan Çetin Doğan Paşa, söz isteyerek,28 Şubat'ın bir darbe olmadığına ilişkin yeni belgeler bulunduğunu, Erbakan,Çiller ve Yazıcıoğlu'nun birlikte basın açıklaması yaparak REFAHYOL''un istifasında darbe ya da bir zorlama olmadığına ilişkin bizzat Başbakan'ın ağzından yapılan bir açıklama olduğunu bunu mahkeme heyetine izletmek istediğini belirterek savcının yeni bir mütalaa hazırlaması gerektiği yönünde talepte bulundu. Ancak 5.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı "Görüntüleri verin biz izleriz" diyerek ısrarla görüntüleri salonda izletmedi.Ve yaklaşık üç ay sonra da aralarında Çetin Doğan Paşa'nın da bulunduğu 21 sanığa "darbe ile hükümeti devirmek" suçlamasıyla müebbet hapis cezası kararı verdi.
Sayfa 270Kitabı okudu
Kimileri özel mülkiyetin insan haklarından olduğunu öne sürüyorlar.Bu sav için Jeremy Waldron, modern kapitalist ülkelerdeki mülksüz büyük çoğunluğun bu kitlesel eşitsiz durumunu ikiyüzlülükle meşrulaştırmaya kalkışmak olduğu görüşünde. Bütünüyle doğru ama özel mülkiyetin insan haklarından olduğu savına bir de şu açıdan bakarsak bu doğruluk daha iyi anlaşılacaktır:
Nedir insan hakları? İnsanın insan olması nedeniyle sahip olduğu kabul edilen haklar. Yani, insan hakları,tüm insanlar için söz konusu. Salt insan olduğu için.Örneğin, yaşam hakkı, temel hak ve özgürlükler olarak bilinen haklar.Ama özel mülkiyet hak olarak yalnızca bir azınlık için,mülk sahipleri için geçerli bir hak. O zaman mülksüzlerin bu temel insan hakkından yoksun bırakıldıklarını ya da daha açık bir deyişle insan sayılmadıklarını,insan yerine konulmadıklarını söylemek durumunda değil miyiz?
Bir de üstelik özel mülkiyet hakkını koruyup gözetmenin devletin görevi olduğu savlanıyor! Özel mülkiyetin sınıfsal bir olgu olduğu düşünüldüğünde, devletin sınıfsal niteliği de böylece bir kere de bu açıdan belirginleşmiş oluyor. Daha da önemlisi, bu durum, özel mülkiyetin adaletin gereği olduğunu öne sürenlerin,adaleti de ne denli sınıfsal bir kavram olarak algıladıklarını ortaya koyuyor.
Sayfa 334Kitabı okudu
Son olarak geldik bütün hatalarını "anası" "çözüm süreci"ne.Neden bütün hatalarını "anası"?Çünkü:
Bitme noktasına gelen terör örgütünü yeniden canlandıran,
Siyasallaşma yolunda,PKK'nın 1998'den beri bir türlü sağlayamadığı imkan ve fırsatı ona veren,
İmralı'da yaşayan bir ölü halindeki Apo'yu muhatap alarak yeniden diriltip,"lider" konumuna getiren,
İnisiyatif ve durum üstünlüğünü PKK'ya ve siyasi uzantısı HDP'ye (DEM) kaptıran,
Silah ve şiddete koz olarak kullanarak devleti her gün yeni tehdit ve taleplerle karşı karşıya bırakan,
Bölge insanının devleti olan güvenini sarsan,
Bölücü terör örgütünün bir yandan dağdaki varlığını güçlendirirken, şehirlerde de örgütlenip, hazırlık yaparak bölgeyi yangın yerine çevirmesine zemin hazırlayan, bu "çözüm süreci"dir de ondan!
Silah bırakmadan PKK ile diyalog müzakere nedir?Anlayamadık!
Bugüne kadar sürekli yalan söyleyen, söylediklerinin tam tersini yapan PKK'ya inanmak,güvenmek nedir?Anlayamadık!
Başımıza bu belayı açan 40 bin insanın katili imralı canisinden çözüm süreci için medet ummak,üstelik bu adama methiyeler düzmek nedir?Anlayamadık.
Sayfa 217Kitabı okudu
